MHA- Astan News’un haberine göre, İslam İnkılabı Rehberi Hac ve Ziyaret Kurumu Temsilcilerini kabul eden Kutsal Rezevi Külliyei Mütevellisi hüccetülislam Reisi, bugün İran devletinin dünyada İbrahimi Hac farizesinin tek bayraktarı olduğunu, istikbar ve Suud Hanedanı’nın İran devletine karşı komploları ve sabotaj girişimlerinin de bundan kaynaklndığını ifade etti.
Kutsal Rezevi Külliyesi Mütevellisi hüccetülislam Reisi, Mutahhar Rezevi Türbesi’nde düzenlenen görüşmede, İran’ın insanı insan yapan ve insan vücudunda kapasite oluşturan İbrahimi Hac farizesinin bayraktarı olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“İbrahimi Hac, insanın manevi kapasitesininin yükselmesine sebep olurken, insanın vücudunda istikbar karşıtlığı ve özgürlükçü ruh halinin tecelli etmesine neden oluyor, bu da bu seneki Hac farizesine karşı Suud Hanedanı’nın komploları ve sabotaj girişimlerine sebep olmuştur. Elbette bu gibi kötülüklerin devamı olmayacağı kesindir ve Kur’an ayetleri ve rivayetlerde Müslümanların hac farizesine karşı komploların devam edemeyeceğine dair müjde verilmiştir”.
Bütün farzların insanın Allah yolunda süluk etmesi, Allah’ın yer yüzünde halifesi olması ve meleklerin kendisine secde edeceği bir konuma gelmesi için olduğunu kaydeden hüccetülislam Reisi, “Halifetullah olmak için, ilk önce bunun kapasitesi insanın vücudunda oluşmalı ve Mübarek Ramazan ayı, Kadir geceleri, Ramazan Bayramı, masum İmamların Türbelerini ziyaret etmek ve Hac farizesini yerine getirmek gibi ameller, bu manevi kapasitenin oluşması için en iyi zeminlerdir. İmam Ali –s- Nehcülbelağa’da Kumeyl Bin Ziyad’a şöyle buyurmaktadır: “Ey Kumeyl gerçekten kalpler kapdır. Bu kapların en hayırlısı ilim için daha geniş olanıdır”. Kalplerin kapasitesinin arttırılması araçlarından biri, masum İmamların Türbelerini ziyaret etmektir. Düşmanlar ise bu konunun farkında oldukları için ziyaret konusuna yönelik bu kadar öfkelidirler” diye konşut.
TV kanalları ve sanal ortamın İslami düşüncelere yönelik kültürel saldırılarına işaret eden hüccetülislam Reisi, “Bu saldırılarda sürekli ziyaret meselesinin eksen bir konu olarak ne kadar dikkate alındığı ve her geçen gün bu büyük kapasitenin tahrip edilmesine yönelik çeşitli içeriklerin oluştuğuna tanıklık ediyoruz” diye belirtti.
Ziyaret meselesine yönelik saldırıların nedenlerine değinen hüccetülislam Reisi, “Ziyaret ile ilgili oluşan yüksek kapasite ve ziyaret sırasında düşmanlara karşı oluşan duygular, düşmanların ziyaret meselesine yönelik saldırılarının asıl nedenlerinden biridir ve bizler böylesi şartlarda Ziyaret konusunu Masum İmamların pak Türbeleri vasıtasıyla gündemde tutmak ve korumakla yükümlüyüz” ifadesinde bulundu.
Ziyaret meselesinin İslam dünyasının güvenliğinin temeli ve en önemli bileşenlerinden biri olduğunu kaydeden Reisi, “Ziyaret, İslam dünyasınnın ilham bahşedicisi, milli güvenliğin güvencesi ve en büyük sermayelerinden biri sayılmaktadır. Ziyaret, özgürlüğün ilham vericisi, insanın terbiye edildiği okul ve beşeriyetin talim gördüğü bir mevkidir ve bu kutsal farzda Nebevi sirenin mecrasından değerleri korumakta dirençli olmak, hedef yolunda dik duruşlu olmak, din düşmanlarıyla düşman ve din dostlarıyla dost olmak gibi konular öğretilmektedir” diye açıkaldı.
Tehditlerin fırsata dönüştürülmesi bağlamında ziyaret meselesinin en önemli konulardan biri olduğunu kaydeden hüccetülislam Reisi, “İslam menfaatleri doğrultusunda tehditlerden faydalanmak, İmam Humeyni’nin –ra- bizlere öğrettiği bir sanattır ve bugün İslam İnkılabı Rehberi, bu yolun hakiki bayraktarıdır” dedi.
Birçok Sünni müslümanının İmam Rıza –s- Türbesini ziyaret etme talebine dikkat çeken hüccetülislam Reisi, “IŞİD ve tekfirciler hiçbir şekilde Sünni olarak tanımlanamaz. Sünni kardeşlerimiz masum İmamlara gönül veren insanlardır ve onların bu aşkı müslümanlar arasında bütünleşme ve birlik için çok değerli bir fırsattır” diye vurguladı.
Aşura’yı kaybetmemek için Erbain’in bir bayrak olduğunu kaydeden Reisi, “Bugün düşmanların Erbain aleyhine saldırıları günden güne artmaktadır. Fakat İmam Hüseyin –s- bereketi sayesinde her geçen gün kalpler ve canlar Kerbela hareketine yönelik daha da güçlü bir şekilde cezbedilmektedir ve her sene Erbain yürüyüşleri daha bir ihtişam ve azametle düzenleniyor. Düşmanların Erbain’e yönelik nefretleri kadar, Erbain’in dikkate alınması gerekiyor. Aşura ve Erbain’in düşmanların kalplerinde bıraktığı düşmanlık ve kin, bu azametli hareketin olumlu etkisini gösteriyor” diye belirtti.
İslam dininin öğretileri ve Ehlibeyt’e sığınmanın beşeriyetin tek kurtuluş yolu olduğunu dile getiren hüccetülisalm Reisi, “Ziyaret meselesi, Şia ve özgürlükçülük kültürünün gelişmesine sebep olmaktadır ve bu kültür bugün Irak’taki Alevi ve Hüseyni gençlerin İslami İran’ın kilit yardımları ve dini merciliğin rehberliğyle IŞİD ve tekfircilere karşı çemberi daha da daraltmalarına sebep olmuş bulunuyor” diye konuştu.
İmam Rıza’nın –s- başka dinlerin alimleriyle ilmi diyaloglarına değinen hüccetülislam Reisi, “İmam Rıza –s-, İslami ilim ve dinler arası diyaloğun merkez ve odak noktasıydı. İmam Rıza’nın –s- dinler ve ekoller arasındaki diyaloğun kurucusu olduğunu söyleyebiliriz” vurgulamasında bulundu.
Hüccetülislam Reisi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İmam Rıza’nın –s- türbesine ev sahipliği yapmasının yanı sıra, mazisi çok eskilere dayanan dini ilimler havzası ve seçkin üniversitelere sahip olması dolayısıyla kuşkusuz dinler ararsı diyalog için Meşhet kenti en şayeste mekandır” dedi.
Görüşmenin başlangıcında İslam İnkılabı Rehberi’nin Hac ve Ziyaret Kurumu Kültür Temsilci Yardımcısı hüccetülislam Dr. Mazlumi, kurumun geçen seneki faaliyetleriyle ilgili bir rapor sundu.
Y.B
yorumunuz