Bölgesel gelişmeler ve ikili ilişkileri görüşmek amacıyla bugün Ankara’ya giden İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Türk mevkidaşı Hulusi Akar ile bir araya geldi.
Genelkurmay Karargahı'na gelişinde Orgeneral Akar tarafından askeri törenle karşılanan Bakıri, iki ülke milli marşlarının çalınmasının ardından tören kıtasını selamladı.
Törenin ardından Akar ile Bakıri basına kapalı görüşmeye geçti.
Tümgeneral Bakıri'nin Türkiye ziyareti kapsamında başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer üst düzey yetkililerle görüşmesi bekleniyor.
Mehr Haber Ajansı muhabiri konuyla ilgili olarak Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Bilgehan Alagöz’le bir röportaj gerçekleştirdi.
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Bakıri’nin Türkiye ziyaretini değerlendiren Alagöz, Mehr muhabirinin sorularını aşağıdaki şekilde yanıtıladı:
İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye ziyaretinin önemi nedir?
Türkiye ve İran ulusal güvenliklerine yönelik bir tehdit olduğunda her daim birbirleriyle işbirliği yapmış iki ülkedir. Bugün, Türkiye ve İran’ı doğrudan tehdit eden bölgesel gelişmeler olduğu bir gerçektir. Bu bağlamda, İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye ziyareti oldukça önemlidir. Her iki ülkenin güvenlik yetkilileri, istihbarat paylaşımının ve terörle ortak mücadelenin öneminin farkındalar. Bu sebeple İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye ziyaretinden oldukça umutluyum.
Bu ziyaretin bir amacının Türkiye ve İran sınırı ile ilgili işbirliğini artırmak olduğu söylendi. Sınırda inşa edilen duvarı bu kapsamda değerlendirebilir miyiz?
Türkiye ve İran on yıllardır PKK/PJAK’a karşı mücadele veren iki ülkedir. Tarih bize gösterdi ki terörle mücadele için sınır güvenliği oldukça önemli. İşte bu sebeple Türkiye duvar inşasına başladı. İranlı yetkililer Türkiye’nin inşa ettiği bu duvarın iki ülke ilişkileri açısından sorun olmayacağını ilan ettiler. Çünkü burada ortak bir çıkar söz konusu. Sınır güvenliği sağlandığı takdirde bu şüphesiz iki ülkenin ticari ilişkilerini de olumlu etkileyecektir. Zira geçmiş yıllarda PKK/PJAK sadece güvenlik görevlilerine saldırmadı, aynı zamanda sınırdaki ticari faaliyetleri ve ulaşımı da hedef aldı. İşte bu sebeple Türkiye-İran sınırındaki duvar, ikili ilişkiler açısından sorun olmayacaktır.
Hem İran hem Türkiye Irak'ta yapılacak Kürdistan bağımsızlık referandumuna karşı olduklarını söylediler ve bu son ziyarette bunun iki taraf arasında görüşüleceği belirtildi. Türkiye ve İran bunu sonlandırmak için ne yapabilir?
Türkiye yıllar öncesinden Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının kendi ulusal güvenliği için bir kırmızı çizgi olduğunu ilan etti. 2003 Irak Savaşı’nın ilk yıllarında Türkiye ve İran Irak’a Komşu Ülkeler Zirvesi yapmak suretiyle Irak’ın toprak bütünlüğüne ne oranda hassasiyet duyduklarını net bir şekilde ortaya koydular. Bugün de Irak’ın geleceği ile ilgili aynı kaygıları taşımaktadırlar. Şu bir gerçek ki Türkiye ve İran’ın desteği olmadan bölgede bağımsız bir Kürt Devleti’nin yaşam alanı yoktur.
Bu ziyaret Suriye’deki gelişmeleri nasıl etkileyecek?
Türkiye ve İran Suriye konusunda büyük bir ayrışma yaşadı. Ancak şu görüldü ki Suriye’deki istikrarsızlık iki ülke için de doğrudan tehdit üretir hale geldi. Bundan dolayı, her iki ülke de yeni bir diplomatik yaklaşım geliştirmeye başladı. Bunun odağında Suriye’deki güvenlik boşluğunu sona erdirme çabası vardır. Türkiye, aynı anda hem IŞİD hem de PKK/YPG/PYD ile mücadele etmektedir ve sınırlarını bu terör örgütlerinden korumaya kararlıdır. Türkiye için Suriye’de kurulmak istenen bağımsız Kürt devleti ile Irak’ın kuzeyinde kurulmak istenen bağımsız Kürt devleti arasında ulusal güvenlik kaygıları açısından hiçbir fark yoktur. İşte bu sebeple Türkiye İran’ın da aynı tutumu benimsemesini beklemektedir. İran, Türkiye gibi PYD/YPG konusunda benzer bir mücadelede bulunacağını ilan ederse Türkiye hiçbir çekince koymaksızın İran ile işbirliğini artıracaktır. Ben İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye ziyaretinin bu anlamda olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum.
Muhabir:
Peyman Yazdani
yorumunuz