21 Mar 2019 16:28

İslam Devrimi Lideri: Suudi devleti despot ve diktatördür

İslam Devrimi Lideri: Suudi devleti despot ve diktatördür

İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei, "Suudiler için nükleer santral ve füze üretim merkezi inşa etseler de ben şahsen üzülmüyorum, çünkü çok da uzak olmayan bir dönemde bunların İslam mücahitleri eline geçeceğini biliyorum" dedi.

İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bugün Meşhed kentinde bulunan İmam Rıza (a.s) Türbesi'nde bir konuşma yaptı.

İslam Devrimi Lideri, "Bazı uzmanlar 1398'in (İran'da yeni başlayan yıl) tehditler yılı olduğunu söylüyor, ama ben bunu kabul etmiyorum. 1398 yılının fırsatlar ve sorunların çözüm yılı olduğuna inanıyorum" dedi.

Ayetullah Hamanei, "Tabii ki bu tür sözleri ileri süren kişiler bilerek ya da bilmeyerek bu milletin düşmanlarından etkileniyorlar. Düşmanlar planladıkları şeylerin yanında psikolojik savaş ve meydan okuma yöntemlerini de kullanıyorlar. Düşmanlar yeni yılımızda aynı yöntemlerle halkımızın moralını bozmaya çalışacaklar" ifadelerinde bulundu. 

İslam Devrimi Lideri'nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:

- Bildiğimiz bu birinci sınıf aptallardan birisi "Eğer Amerika, nükleer anlaşmadan çıkarsa İran sokaklarında ayaklanmalar olacak. İran halkı ekmek bile alamayacak." diyordu. Birinci sınıf aptallardan birisi de 2019 yılında Amerikalıların Noel'i Tahran'da kutlayacaklarını iddia ediyordu.

- 1398 yılı, fırsatların yılıdır. Ülkemizin şimdiki sorunu "ekonomik"tir. Gelirleri düşük olan kesimlerin geçimlerini sağlamaları meselesidir. Bu sorunların bir bölümü Amerika ve Avrupa gibi Batılı güçlerin uyguladığı yaptırımlarla ilgilidir ve bir bölümü de yönetim eksikliklerinden kaynaklanıyor.

- Yaptırımlar zayıf yönlerimizi tanımak ve eksikliklerimizi gidermek konusunda bize gelecek yıllar için çok değerli tecrübeler sunabilir.

- Doğal kaynaklara dayalı gelirlerin uygulanan baskılar sonucu düşmesi İran gibi ülkelerin ekonomisini petrole bağımlı olmaktan kurtarabilir. Bu mesele, İran'ın en büyük sorunların biridir.

- Kutsal Savunma (iran-Irak savaşında) döneminde emperyalist ve sosyalist güçler en gelişmiş savaş teçhizatlarını Saddam'a verdiler. Bizim imkanlarımız yoktu. İran'a dikenli tel bile satmıyorlardı. Bu zorluklar bizim gençlerimiz ve bilim adamlarımızın ülkeyi bu alanda yabancılara bağlı olmaktan kurtmalarına zemin hazırladı.

- Günümüzde Allah'ın lutfüyle savunma imkanları alanında bütün bölge ülkelerinden daha iyi bir konumdayız. Düşmanların gözü kör olsun, savunma gücümüzü arttırmaya devam edeceğiz.

- Eğer Kutsal Savunma döneminde savunma teçhizatlarını çok rahat bir şekilde elde edebilseydik bu bağımlılık yerinde kalacaktı ve yine de başka ülkelere ihtiyaç duyacaktık.

- Petrol gelirlerine erişimimiz azalırsa alternatif yollar bulmaya çalışırız. Bu yönde bazı çalışmalar başlatılmış ve gelecek yıllarda inşallah sonuçlarını göreceğiz.

- Bugün bütün yetkililer düşmanın bize karşı savaştığını farkedip kabul etmişlerdir. Savaş sadece silahla değildir. İstihbarat, ekonomik ve güvenlik savaşları bazen daha da tehlikelidir. Düşman bizimle ekonomik alanda savaşıyor. Bu savaşta düşmanı yenmemiz gerekir. Tabii ki Allah'ın yardımıyla onları yeneceğiz.

- Biz düşmanı yenerek, caydırıcılık güç oluşturmalıyız. Bazen siz düşmanı yeniyorsunuz, ama düşman yeniden devreye girmek için fırsat kollar. Düşmanların ekonomik alandan bize darbe vurmayı başaramayacakları bir seviyeye gelmeliyiz.

- Caydırıcı bir güç oluşturabilmek için Batılılardan yardım beklememeliyiz. Batılılardan yardım ve dürüstlük değil, ihanet, komplo ve sırttan bıçaklamayı bekleyebildiğimizi göstermişler.

- Avrupalıların sözünü ettiği para transferi sistemi daha çok acı bir şakaya benziyor.

 - Avrupalı yetkililer ve medyaları Yeni Zelanda'daki camiye düzenlenen saldırıyı "terör saldırısı" adlandırmaktan çekinerek, "silahlı saldırı" ibaresini kullanıyorlar. Ne zaman Batıların sevdiği taraflar hedef alınırsa orada insan hakları falan ihlal edildi, bu bir terör saldırısıdır diyorlar. Ama Yeni Zelanda'daki olaya terör saldırısı demiyorlar. Onlar böyle insanlardır.

- Bölgede ve bütün dünyada Suudi devleti gibi kötü bir devlet görmedim.Hem despot hem de diktatörler. Hem zalim hem de bağımlılar. Böyle bir devlete nükleer imkanlar veriyorlar. Suudiler için nükleer santral ve füze üretim merkezleri inşa edeceklerini ilan etmişler. Bu hususta demek ki sorun yokmuş! Çünkü onlara bağımlı, onlara aittir. Hele inşa etseler de ben şahsen üzülmem, çünkü inşallah bunların çok da uzak olmayan bir dönemde İslam mücahitleri eline geçeceğini biliyorum. 
 

News ID 1877483

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha