Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ve Eylül sonunda başlayan savaşı durduran anlaşma, Azerbaycan ordusunun büyük bir zafer elde etmesine yol açmıştır.
Karabağ savaşının Azerbaycan Cumhuriyeti'nin zaferiyle sona ermesi, Ermeni kuvvetlerinin hemen hemen tüm hesaplarını alt üst etti ve savaş işgal altındaki toprakların kurtuluşu ile sonuçlandı. Tüm dünya basını; Müslüman Azerbaycan halkının zaferini ve cephede savaşan gençlerin cesaretini yazdı. 30 yıldan fazla işgal altında olan toprakların, işgalinin sona ermesi Azerbaycan devletine ve milletine sevinç getirdi.
Bildiğiniz gibi; Azerbaycan Cumhuriyeti dünyanın ikinci Şii ülkesidir. Bu nedenle İslam düşmanları Azerbaycan halkı için çoklu sinsi siyasi planlar hazırlamıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin dağılmasından sonra, amacın bölgede Karabağ sorunu yaratmak ve İran ile Azerbaycan'ın birleşmesini engellemek olmuştur. Bu plan Batı'da geliştirilse de Ruslar bu senaryoyu ilgiyle izliyorlardı. Bu birleşme ve Karabağ sorununu halletmek, İran İslam Cumhuriyeti'nin Güney Kafkasya bölgesindeki prestijini artıracaktı.
Karabağ savaşında kazanılan zaferin ana unsurunun Azerbaycan halkının cesareti ve yiğit gençlerinin gönüllü olarak cephelere gitmesi olmuştur. Dindar olan bu gençlerin çoğu Ehli Beyt mektebinin öğretilerinden esinlenerek işgalci Ermeni birliklerini yok edip onlara tarihi bir ders vermiştir.
İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'nin buyurduğu gibi; "Karabağ, İslam topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu toprakların özgürlüğü için canını kim kayb ederse, 'şehittir'!"
Maarif Safarov ve Şeyh Elmaddin Velishov gibi mümin gençlerin ruhları şad olsun. Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin (a.s.)'a iktida ettiler, Allah yolunda şehitliğin zirvesine çıktılar ve ebedi mutluluğa ulaştılar.
Bir başka ilginç nokta ise, Azerbaycan askerlerinin savaş bölgelerinde şehit edilmesinden sonra, Ehl-i Beyt'in sevgisiyle kalpleri atan Azerbaycan halkının onları, "Allahu Ekber, Hüseyin Bizim Şiarımız, Şehadet İftiharımız" sloganlarıyla ebedi ahiret yurduna uğurlamalarıydı.
Azerbaycan askerlerinin maneviyat ve savaşma ruhlarını yükseltmek için Aşura ziyareti, Semat duası, recezli şiirler, tekerlemeler, dini ilahiler ve vaazlar okudukları savaş bölgelerinden çekilen video kliplerden anlaşılıyordu. Bu, Aşura ve İslam Devrimi medeniyetinin en açık örneğidir. Ancak İslam'ın ve Ehli Beyt mektebinin pek çok düşmanı, bunu diğer halkalar nezdinde, en önemlisi de direniş cephesinde yer alan; Irak, Suriye, Yemen, Afganistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti gibi ülkelerde engellemeye çalıştılar.
Bu gergin durumda, bölgedeki seküler ve İslamofobik politikaları destekleyen hegemonların etkisi de inkar edilemez. Onlar uzun yıllardır Müslüman halklar arasında anlaşmazlık, bölünme ve provokasyon senaryoları ile siyasi ve gerçek İslam'ın bölgede yayılmasını ve etkisini önlemeye çalışıyorlar.
yorumunuz