10 Eki 2025 11:38

Şarm el-Şeyh anlaşması neden sağlandı?

Şarm el-Şeyh anlaşması neden sağlandı?

İsrail anlaşmanın şartlarına uyarsa, bu, Kassam savaşçılarının olağanüstü direnişi ve Gazze halkının kararlılığıyla İsrail'e koşullarını dayatmayı başaran Filistin için büyük bir başarı olacaktır.

İslami direniş hareketi Hamas dün yaptığı yazılı açıklamada "Gazze'deki savaşın sona ermesini, işgalci güçlerin geri çekilmesini, insani yardımların girişini ve esir değişimini sağlayacak Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde bir anlaşmaya varıldığını duyuruyoruz" ifadelerini kullandı.

Hamas, İran ve Yemen gibi, Trump’ın ateşkes önerisini kabul etti. Bu kararların her birinde bir mantık ve akıl yürütme bulunuyor. İster İran’da, ister Filistin’de, ister Yemen’de ya da Lübnan’da olsun, direniş, projesini ilerletmek için tüm uygun fırsatları değerlendiriyor. Son iki yıldır direnişin sürdürdüğü proje, katliamı durdurmak, 7 Ekim’deki tarihi zaferi pekiştirmek ve Gazze’yi terk etme, İsrail ordusunun Gazze işgalini sürdürme ve direnişin silahsızlandırılmasına yönelik tüm planları boşa çıkarmaktır.

Batı’nın yapısına baktığımızda, herhangi bir anlaşmaya bağlı kalmalarını beklemiyoruz ama bu ateşkes, iki çıkış yolunun bir göstergesi olabilir. Birincisi, Trump’ın Nobel Barış Ödülü’nü kazanma uğruna bir plan sunması; ikincisi ise İsrail’in Gazze işgal planından kurtulmasıdır.

Eğer İsrail anlaşmanın şartlarına uyarsa, bu, Kassam savaşçılarının olağanüstü direnişi ve Gazze halkının kararlılığı sayesinde İsrail’e koşullarını dayatmayı başaran Filistin için büyük bir başarı olacaktır.

Trump’ın dünyaya liderlik etme, Nobel Barış Ödülü kazanma ve İsrailli tutukluların serbest bırakılmasını sağlama hedefleri doğrultusunda konumlandığı reklamları sonrasında, anlaşmanın ikinci aşamada rejimin sabotajıyla bozulması durumunda, direnişin elde edeceği üç yeni kazanım olacaktır: 

Birincisi, İslam dünyası ve özellikle Gazze halkı, Hamas’ın sorumluluğuna her zamankinden daha fazla inanacak ve Gazze’nin gelecekteki yönetimi için İslami direniş hareketini sonuna kadar destekleyecektir. İkincisi, daha fazla müzakere edilecek bir konu kalmayacak ve mücadele daha da yoğunlaşacaktır. Üçüncüsü ise, İsrail ve Amerika’ya yönelik küresel baskı ve nefret artacaktır.

Eğer İsrail anlaşmanın şartlarına uyarsa, bu, Kassam savaşçılarının olağanüstü direnişi ve Gazze halkının kararlılığı sayesinde İsrail’e koşullarını dayatmayı başaran Filistin için büyük bir başarı olacaktır.

Bu olayın en önemli derslerinden biri şudur: Dünyanın dört bir yanından toplanan tüm askeri güçlere rağmen, hiçbir varlık veya imkânı olmayan küçük bir kesim bile olsa, geri çekilecek ve halkın iradesine ve inancına boyun eğecektir. İsrail, bugün hâlâ 8 Ekim 2023’teki hedeflerine dayanan bir anlaşmaya ihtiyaç duymaktadır; yani, 730 günlük operasyonlar ve 200 bin kişinin kanının dökülmesine rağmen, hâlâ sahada operasyonel veya stratejik bir başarı elde edememiştır. Hamas, dayatılan her türlü maddeyi reddederken, hâlâ bir esir değişim süreci başlatmak istemektedir.

Bugün bazı akımlar bu anlaşmayı barış kavramıyla ilişkilendiriyorsa, Filistin halkının ve yeni nesillerinin geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiğini anlamaları gerekir. Aksa Tufanı ve rejimin çılgın tepkisi, Filistin toplumu ile Siyonistler arasındaki yarım yamalak ve kırılgan köprüleri sonsuza dek yıkmış ve ilişkileri geri dönüşü olmayan bir noktaya getirmiştir.

Sonuç olarak, bu süreç, yalnızca Filistin direnişinin değil, tüm bölgede direnişin ve dayanışmanın güçlenmesine vesile olacaktır. Bu bağlamda, direnişin stratejik hedefleri ve halkın iradesi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Filistin halkı, gelecekteki mücadelesinde dayanışma ve kararlılık ruhuyla, özgürlük ve adalet arayışını sürdürmeye devam edecektir.

News ID 1931176

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha