Geçen hafta ABD Senatosu, savunma bütçesine 740 milyar dolar ayıran Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı'nı kabul etti. Tasarı Türkiye’ye Rusya’dan aldığı S-400’ler nedeniyle yaptırım uygulanmasının önünü açıyor.
ABD, Türkiye’nin hava savunma sistemi konusunda karşı çıkması ilk değil. Türkiye daha önce de Çin ile hava savunma sisteminin alımı konusunda anlaşma imzalamış fakat ABD’nin itirazı üzerine bu anlaşma fesh edilmiştir.
Mehr Haber Ajansı, son bir buçuk senedir süren Türkiye -ABD arasındaki S-400 krizinin detaylarını Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi ve Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz'a sordu.
Aşağadaki yazıda bu röportajı okuyabilirsiniz:
1- Türkiye’ye S-400 yaptırımlarını içeren tasarı ABD Senatosu’ndan da geçti. Uzmanlar Trump’ın tasarıdaki Türkiye karşıtı yaptırımları yumuşatmaya çalışsa bile Ocak ayında ABD Başkanlık koltuğuna resmen oturacak Joe Biden’ın Türkiye üzerindeki yaptırım baskısını artıracağını söylüyor. Bu konu iki müttefik ülkenin arasındaki ilişkiyi nasıl etkileyebilir?
ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’nin S-400 yaptırımlarına dair konuyu kendisinin değil de yeni başkan Biden’ın çözmesini isteyeceğine dair veriler var. Bu nedenle Ocak 2021’e kadar bir yaptırım söz konusu olmayabilir. Biden geldiğinde ise daha çok Rusya konusuna önem vereceği için Türkiye ile uzlaşı yolu arayacaktır. Biden, Türkiye’yi iyi tanıyan bir politikacı ve bu nedenle acil ve geri dönüşü olmayan bir karar almak istemeyecektir. Bu nedenle Biden ile birlikte bu konunun nasıl çözüleceğine dair öncelikle müzakereler başlatılır. Bu müzakerelerde NATO müttefiki olan iki ülkenin ara formül ile anlaşması bekleniyor.
2- Geçenlerde Türk makamlar ABD'nin yaptırım uygulaması durumunda İncirlik ve Kürecik'in gündeme gelebileceğini söylemişti. Peki ABD yaptırımlarına misilleme olarak İncirlik ve Kürecik'in kapatılması mümkün mü?
İncirlik ve Kürecik, ABD üssü değil. Daha çok NATO üssü olduğu için iki üssün kapatılması mümkün olmaz. ABD-Türkiye arasında ağır bir kriz zaten NATO’nun da işlemez haline gelmesine veya dağılmasına neden olabilir. Türkiye, NATO’da ABD dışında güçlü müttefikleri olan ve destek alan bir ülkedir. Zaten Türkiye’ye verilen destek nedeniyle başta Fransa bu konuda agresif davranıyor. Eğer ABD ile Türkiye arasında bir anlaşmazlık olur da yaptırım kararı çıkarsa NATO üslerinin ABD’ye kullanıma kapatılması değil daha çok ABD’ye zorluk çıkarılması yolu tercih edilebilir. NATO üslerinin kaldı ki bir müttefike resmi olarak kapatılması mümkün değil.
3- Yaptırım uygulandığı taktirde Türk ekonomisinde nasıl bir etki bırakacaktır?
Türkiye ekonomisi çeşitliliği olan bir ekonomidir. Eğer dolar üzerinden bir yaptırım gelmediği taktirde bu etkilemez. Türkiye’nin ticareti daha çok Avrupa ülkeleriyledir. Ayrıca son dönemde Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile Çin’e uzanan yeni bir ekonomi modeli işliyor. Fakat tüm bunların ötesinde ben şahsen ABD-Türkiye arasında güçlü bir kriz beklemiyorum. ABD’nin Türkiye’nin özellikle Rusya, İran ve Çin ile yakın ilişkisinden rahatsız olduğu biliniyor. ABD, Türkiye’yi yanına çekebilmek için yaptırımı değil daha çok teşvik etmeyi tercih edebilir.
Türkiye, Rusya, İran ve Çin ile birçok alanda işbirliği yaparken aslında yeni bir model geliştiriyor. Bu model hem NATO ülkesi olmak hem de çıkarları doğrultusunda bu ülkelerle işbirliğine gitmektir.
4- Washington’un son bir buçuk yıldaki Türkiye’ye karşı S-400 alımından dolayı verdiği tepkilere baktığımızda ABD’nin asıl rahatsız olduğu konunun Ankara- Moskova ilişkisi olduğu anlaşılıyor. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
Türkiye’nin S-400 konusundaki kararlı tavrı ABD açısından tehdit oluşturuyor. Çünkü ABD, silah teknolojisi satarak özellikle Avrupa ülkelerini pazar haline getirdi. Türkiye’ye izin verirse diğer ülkelerin de aynı biçimde davranacağını ve pazarını Rusya, Çin gibi ülkelere kaptıracağını düşünüyor. Ayrıca ülkeler arası silah ticareti aynı zamanda askeri ve siyasi ilişkileri de geliştiriyor. Diğer türlü Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ve Çin’den en fazla silah satın alan ülke olmasına rağmen ona bir yaptırım düşünmüyor. Çünkü BAE’yi zaten istediği gibi kontrol edebileceğini hesaplıyor. Ancak Türkiye gibi NATO ülkesine Rusya’dan silah satın almasına izin verirse NATO ülkelerinin bunu örnek alacağını ve zamanla birliğin dağılabileceğinden de endişe ediyor. Tabii burada İsrail etkisinin de olduğunu söylemeliyiz. Türkiye-İsrail arasında 10 yıldır ilişkilerin olumsuz olması ABD’nin de Türkiye’yi sıkıştırmak adına bahaneler aramasına neden oluyor. Türkiye ekonomisi, salgından oldukça fazla etkilendi ve yeni dönemde Türkiye AB, ABD ve İsrail ile ilişkilerini normalleştirmek adına yeni politikalar sürdürecektir. Türkiye, Rusya, İran ve Çin ile birçok alanda işbirliği yaparken aslında yeni bir model geliştiriyor. Bu model hem NATO ülkesi olmak hem de çıkarları doğrultusunda bu ülkelerle işbirliğine gitmektir. Fakat artık politikaların sınırda olduğu ve Türkiye’nin de müttefikleri ile iyi ilişkiler kurmasının zamanının geldiğine dair bir anlayış var. Türkiye, Biden ile birlikte hem ABD hem AB hem de İsrail ile Mısır'la normalleşme sürecini başlatır.
5- Sadece ABD’nin değil AB’nin de Türkiye’ye karşı yaptırım uygulayacağına dair söylentiler var. Peki bu yaptırımların detayları ne olabilir. Eğer yaptırım kararı alınırsa Avrupa Birliği- Ankara hattında nasıl bir seyir izlenilebilir?
AB, Fransa ve Yunanistan’ın baskısı ile özellikle Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak Türkiye’yi cezalandırmak istese de Türkiye’yi destekleyen Almanya, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerin vetosu nedeniyle karar alamıyor. AB ile Türkiye hem ekonomik hem stratejik hem de lojistik olarak birbirine çok bağımlılar. AB’nin Türkiye’ye yaptırım kararı alması kendisine yaptırım uygulaması anlamına gelir. Mart 2021 tarihine kadar Türkiye-AB arasında müzakereler devam edecek. Doğu Akdeniz’de ara formül bulunması bekleniyor. Eğer anlaşmaz olmaz ise de sadece Türkiye’de silah sanayisinde yöneticilere yaptırım gelebilir. Bu durum Türkiye’yi fazla etkilemez. Yaptırımlardan çok Türkiye gerçekten AB ile kriz yaşamak istiyor mu? Bunu iyi değerlendirmek lazım. İki taraf da kriz yaşamak istemiyor. Ancak var olan sorunlara da çözüm istiyor. AB ile krizde de Fransa’nın özellikle Libya’da uğradığı kayıpların acısını Türkiye’den çıkarmak istediğine dair bir inanış var. Fransa, Libya’dan petrol ve gaz alıyor. Fransa’nın ucuz petrol ihtiyacı Libya’ya bağlıdır. Türkiye-Rusya işbirliği sonrası Libya’daki enerji kaynaklarından aldığı payın düşmesinden endişe duyuyor. Fransa’nın AB'yi kullanarak Türkiye’yi Libya’da ikna etme çabası var. Bunu AB ülkeleri de bildiği için yaptırım kararı almakta zorlanıyorlar. Hem ABD hem de AB ülkeleri, Türkiye’yi karşılarına aldıklarında Rusya-Türkiye-Çin ilişkisinin daha da gelişmesinden endişe duyuyorlar.
yorumunuz