Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulunda 8 Haziran’da yapılan oylamada, 30 üye ülkenin oylarıyla İran'a karşı karar çıkarılması kabul edildi.
Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mikhail Ulyanov, Twitter'dan yaptığı açıklamada, kararın 2 "hayır", 3 çekimser oya karşılık 30 "evet" oyuyla kabul edildiğini duyurdu.
İran'a karşı alınan kararda Yönetim Kurulunun, UAEA'nın İran'ın nükleer programının barışçıl olarak sürdürülmesinin sağlanması için ortaya koyduğu çabaları güçlü bir şekilde desteklediği öne sürüldü.
Bu haber yayınlandığı andan itibaren İran’ın nükleer programını eleştiren UAEA’nın kararına Tahran’dan tepki geldi. Zira doğru teknik bilgiler sağlayarak UAEA ile ilişkilerinde iyi niyetli olduğunu gösteren İran İslam Cumhuriyeti, Ajans’tan bağımsız, tarafsız ve profesyonel bir yaklaşım bekliyordu.
İran Dışişleri'nden kınama
İran Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu’nun kararına tepki göstererek, şiddetle kınadı.
Dışişlerinden yapılan açıklamada, ''Bu karar, UAEA Genel Müdürü'nün aceleci ve dengesiz raporuna ve Siyonist Rejim’in yanlış ve sahte bilgilerine dayanmaktadır ve İran İslam Cumhuriyeti'nin Ajans’la işbirliği ve etkileşim sürecini zayıflatmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.'' denildi.
İran İslam Cumhuriyeti, Ajansın yapıcı olmayan yaklaşımı ve karar tasarısının onaylanması nedeniyle, gelişmiş santrifüjlerin kurulumu ve UAEA kameralarının devre dışı bırakılması gibi pratik adımlar atacaktır.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Muhammed Rıza Gaibi, Yönetim Kurulu'nda İran karşıtı kararın kabul edilmesini şiddetle kınadı ve İran'ın UAEA'ya yönelik politikasında ve yaklaşımında haklı olduğunu belirterek gerekli adımları atacaklarını söyledi.
Son 20 yılda İran’da en yoğun UAEA denetimleri yapıldığını anlatan Gaibi, Sadece 2021'de dünya çapındaki UAEA denetimlerinin 22'si İran'da gerçekleştirildi. Halbuki dünya çapındaki nükleer tesislerin yüzde 3’ü İran'da bulunuoyor.” dedi.
İran'dan UAEA kameraları açıklaması
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, konuk olduğu bir devlet televizyonu kanalında, gündemdeki konuları değerlendirdi.
İslami, Batı’nın İran nükleer programına ilişkin izlediği politikayı eleştirerek, "İran olarak 2015’te sağlanan nükleer anlaşmayı kabul ediyoruz. Tahran, güven oluşturmak için Ajans ile denetim ve koruma prensiplerinin ötesinde işbirliği yaptı, fakat Batı’nın İran’ı suçlamaktan vazgeçmeyi bırakmadı." dedi.
İslami, “Şu ana kadar hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyen Batı tarafı halen nükleer anlaşmaya geri dönmek istediklerini dile getiriyor!” ifadesini kullandı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) Siyonistlerin etkisi altında olduğunu belirten İslami, "Nükleer programımızı kuruma sunduk. UAEA tüzüğüne göre Ajans'ın bizi kollaması lazım, ancak uluslararası bir kurum (UAEA) Siyonistlerin eline esir düşmüş durumda." açıklamasını yaptı.
İslami, uluslararası düzeydeki bir kurumun sahte bir rejim tarafından sömürülmesi ve prestijinin sorgulanmasının esef verici olduğunu söyledi.
İranlı yetkili, UAEA ile Tahran arasındaki Güvenlik Denetimi Anlaşması'nın dışında olan tüm kameraların çalışmasına son verileceğini belirterek, “Bu kameraların sayısı 17 veya 18 adettir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Reisi: Geri adım atmayacağız
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nda alınan İran karşıtı karara tepki gösteren Cumhurbaşkanı Reisi, “Yönetim Kurulunda karar çıkardığınızda bizim geri adım atacağımızı mı sandınız? Allah'ın ve İran halkının adı için pozisyonumuzdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bu zamana kadar uluslararası kuruluşlarda siyasi saiklerle kaç karar ve açıklama yayımladınız. Bunlar sonuç verdi mi?" dedi.
Reisi, "Yaptırımlarla bizi durduracağınızı sandınız ancak ülkemiz durmayacak ve sanayi, tarım, turizm gibi alanlarda ilerlemeye devam edecek." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Reisi, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu tür eylemler hiçbir şekilde İran İslam Cumhuriyeti'ni geri adım atmaya zorlayamaz. Biz kararlı duruşumuzda ısrar ederken, İran milletinin haklarını vurguluyoruz. İran halkının vazgeçilmez haklarını göz ardı edemeyiz.”
İran karşıtı karar tasarısını hazırlayan ülkelere seslenen Reisi, “Onlar İran milletinin haklarını tanımalı. İran'la güç diliyle değil mantık diliyle konuşulması gerektiğini şimdiye kadar öğrenmiş olmalılar.” diye konuştu.
İran Meclisi’nden UAEA’ya tepki
İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu’unda alınan İran karşıtı karara tepki göstererek, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu'nda İran karşıtı kararın onaylanmasını düşmanca ve yapıcı olmayan bir adım olarak görüyoruz. Bu eylem, İran'ın UAEA ile olan son derece yapıcı işbirliklerini görmezden geliyor ve bunun devam etmesi mevcut diplomatik müzakereler (Viyana görüşmeleri) için fayda sağlamayacak. Bu eylemler, karşı tarafın İran halkına yönelik yaptırımları kaldırmak için iyi bir anlaşmaya varma konusunda ciddi olmadığını gösteriyor." dedi.
Galibaf, "Atom Enerjisi Kurumu'nun son İran karşıtı karara yanıt olarak teknik ve yasal eylemlerini destekleyerek Çin ve Rusya'nın bu karara olumsuz oy kullanmasını memnuniyetle karşılıyoruz." ifadesini kullandı.
Tahran’dan UAEA’nın İran karşıtı raporuna yanıt
İran’ın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilciliği, UAEA’ın İran karşıtı raporuna cevaben açıklama yayımladı.
Tahran’ın İran ile UAEA arasındaki Güvenlik Denetimi Anlaşması'na tamamen bağlı olduğu kaydedilen yazılı açıklamada, İran İslam Cumhuriyeti, Ajans ile daha fazla işbirliği yapmak için 26 Ağustos 2020 ve 5 Mart 2022 tarihlerinde UAEA ile anlaştı. Anlaşmanın tüzüğü İran tarafından tamamen yerine getrilmiştir.” denildi.
Açıklamada, “UAEA Başkanı’nın hazırladığı raporda belirtilen yerler, hiçbir hukuki dayanağı olmayan üçüncü bir taraf olan Siyonist Rejim’in iddialarına dayanmaktadır. Güvenlik Denetimi Anlaşması'na taraf olmayan üçüncü bir şahıs bu anşamayı diğer imzacı tarafa karşı kullanma hakkına sahip değildir.” ifadeleri kullanıldı.
İran ile UAEA arasındaki Güvenlik Denetimi Anlaşması kapsamında ülkede UAEA'ye bildirilmeyen hiçbir nokta bulunmadığı vurgulayan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Bu konu defaatle izah edilmiştir. İran'ın nükleer faaliyetleri Güvenlik Denetimi Anlaşması çerçevesinde devam etmektedir. Dolayısıyla Ajans’ın bu konudaki ‘endişesini’ dile getirmesi asılsızdır."
UAEA’nın raporuna cevaben yapılan açıklama şöyle devam etti:
“Aslında İran'da beyan edilmemiş hiçbir uranyum parçacıkları yoktur. UAEA’nın iddiası, nükleer silaha sahip olan gayrimeşru Siyonist Rejim tarafından sağlanan yanlış bilgilere dayanmaktadır.
UAEA ile yapılan görüşmelerde Tahran, iddia edilen yerlerde uranyum parçacıklarının varlığının olası nedenleri hakkındaki varsayımlarını anlatmıştır. Uranyum parçacıklarının kaynağını bulmak için her türlü çabayı gösteren İran, henüz bunun için herhangi bir teknik sebep bulamamıştır. Dolayısıyla bize göre yabancı unsurların (sabotaj eylemi ile) bu yerlerin kirlenmesinde rolü olabilir.
Unutulmamalıdır ki, İran İslam Cumhuriyeti defalarca çeşitli yerlerde sabotaj eylemlerine maruz kalmıştır. Ne yazık ki İran'ın açıklamalarını göz ardı eden Ajans, İsrail rejiminin sunduğu tüm sahte belgeleri tamamen geçerli sayıyor.
İran İslam Cumhuriyeti, Ajans’ın İran nükleer faaliyetlerine ilişkin raporunu, dış siyasi baskı olmaksızın profesyonel ve tarafsız bir şekilde sunmasını kuvvetle beklemektedir."
Söz konusu açıklamada, “İran'ın, UAEA tarafından sahte veya geçersiz belgelere dayalı olarak yöneltilen sorulara yanıt verme yükümlülüğü yoktur, ancak gerekli tüm bilgileri Ajans’ın talepleri üzerine gönüllü olarak sunmuştur. Bu işbirliği seviyesi, İran'ın soruları netleştirme konusundaki iyi niyetinin bir kanıtıdır. Maalesef, Ajans’ın sahte belgelerin geçerliliği konusunda ısrar etmesi, geçersiz ve haksız değerlendirmelere yol açmıştır.
Ajans, sahte bilgilere dayanarak, iki taraf arasındaki geniş kapsamlı işbirliği ile İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerini haksız yere baltalamıştır. Bu yaklaşım, İran’ın nükleer faaliyetlerini denetleme süreci ile tutarsızdır. İran İslam Cumhuriyeti, böyle bir yaklaşımın karşılıklı işbirliği üzerindeki olumsuz etkileri konusunda Ajans’ı güçlü bir şekilde uyarmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
İran’dan UAEA’nin kararına stratejik cevap
Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari ise “İran'ın tek yolu NPT'nin 10. maddesini kullanmak ve bu antlaşmadan çekilmektir.” dedi.
Şeriatmedari’ye göre; Tüm kanıtlar, Nükleer meselenin sadece bir bahane olduğunu ve İran'ın bu bahaneyi düşmandan almasının tek yolunun NPT'nin (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması) 10. maddesini kullanmak ve antlaşmadan çekilmek olduğunu göstermektedir.
Şeriatmedari, “NPT antlaşmasını açıkça ihlal eden tüm ülkelere karşı sessiz kalan Ajans tüm çabalarını nükleer silah peşinde olmadığını bilen İran'a odaklamıştır.” açıklamasını yaptı.
Yönetim Kurulu'nun İran karşıtı kararından sonra, Tahran yönetiminin nükleer hamlesiyle yeni bir sayfa açılmış oldu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA), İran'ın düşmanca ve siyasi eylemler karşısında eli kolu bağlı olmadığını biliyor. Bu nedenle, İran’ın verdiği stratejik cevap, sözde uluslararası kurumun baskıları için iyi bir ders olabilir.
yorumunuz