30 Oca 2024 11:02

Rusya ve BRICS ülkeleri arasında ulusal para birimiyle ticarette büyük artış

Rusya ve BRICS ülkeleri arasında ulusal para birimiyle ticarette büyük artış

Rusya Merkez Bankası Başkanı Nabiullina, son iki yılda ülkenin dış ticaret dengesinde BRICS ülkelerinin payının iki kat artarak yüzde 40’a ulaştığını vurguladı.

Sputnik'e konuşan Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, yaptırımlar sonrası Rusya ile BRICS ülkeleri arasındaki ticaret hacimlerinde sürekli artış olduğuna dikkat çekerken, “Rusya’nın ticaret dengesinde BRICS ülkelerinin payı çok daha büyük hale geldi. Şuan yüzde 40 civarında. 2022’de bu oran yüzde 30’un altında, 2021’de de yüzde 20 civarındaydı” ifadesini kullandı.

Rusya ve BRICS ülkeleri arasındaki ticarette kullanılan para biriminin, ruble dahil ulusal para birimleri olduğunu kaydeden Nabiullina, “Halihazırda BRIC ile ticaretteki payları yüzde 85 civarında. İki yıl önce yüzde 26’ydı” diye ekledi.

Rusya’nın ayrıca diğer BRICS ülkeleriyle ulusal mali mesajlaşma sistemleri arasındaki işbirliği üzerinde de müzakereleri sürdürdüğüni anımsatan Merkez Bankası Başkanı, 20 ülkeden 159 kuruluşun artık Rusya’nın mali mesajlaşma sistemine katıldığını da kaydetti.

Daha adil dünya düzeninin simgesi BRICS

2009'da Rusya, Brezilya, Hindistan ve Çin'in katılımıyla oluşturulan BRIC, ilk olarak 2010'da Güney Afrika'yı da kapsayacak şekilde genişleyerek BRICS haline dönüşürken, Batı liderliğindeki dünyaya karşı denge unsuru olarak görülmeye başlandı.

Daha adil ve çok kutuplu bir dünya düzeni arayışı ihtiyacı üzerine kurulan BRICS, bünyesine kattığı yeni üyelerle daha geniş bir siyasal, kültürel ve ekonomik coğrafyaya hitap ederken, uluslararası meselelerde ağırlığını da hissettiriyor.

Güney Afrika’nın başkenti Johannesburg'da Ağustos 2023’te düzenlenen BRICS Zirvesi’nde alınan kararla, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Arjantin’den oluşan 6 ülkenin birliğe katılması onaylanmış, ancak Arjantin’in yeni Devlet Başkanı Javier Milei, 30 Aralık’ta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS grubu mekanizmasından çıktıklarını bildirmişti.

Rusya ise BRICS'in 2024 yılı dönem başkanlığını devralırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, konuya ilişkin 1 Ocak’ta yaptığı açıklamada, birliğin artık 10 uluslu bir yapı haline geldiğini ve Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yeni üyeler olarak katıldığını söyledi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, bu yıl katılan beş yeni ülkeyle birlikte BRICS’in ekonomik büyüklüğü 29,5 trilyon doları geçerken, küresel ekonomideki payı da yüzde 28’e çıktı.

Çin, 18,5 trilyon dolarlık ekonomisiyle birliğin bu alanda açık ara lideri konumunda. Hindistan 4,1 trilyon dolar, Brezilya 2,2 trilyon dolar, Rusya 1,9 trilyon dolar, Suudi Arabistan ise 1,1 trilyon dolar büyüklükteki ekonomileriyle Çin’i takip ediyor.

Üye diğer ülkelerden BAE 536 milyar dolar, Güney Afrika 401 milyar dolar, İran 386 milyar dolar, Mısır 257 milyar dolar ve Etiyopya 192 milyar dolar ekonomik büyüklüğe sahip. Genişleyen yeni BRICS'in toplam nüfusu ise yaklaşık 3,5 milyara çıkarken bu da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 44’üne tekabül ediyor.

BRICS’in enerjideki rolü Suudi Arabistan, BAE ve İran ile artacak

Halihazırda dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihracatçılarından Rusya’yı bünyesinde bulunduran BRICS’in küresel petrol piyasasındaki konumu, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) kilit üyeleri Suudi Arabistan, BAE ve İran’la birlikte güçlenecek.

OPEC verilerine göre, genişleyen birliğin petrol üretimi günlük 45 milyon varile, bir başka deyişle, dünya ham petrol üretiminin yaklaşık yüzde 45’ine çıktı. Doğal gaz rezervlerinde ise BRICS’te artık Rusya’nın yanı sıra dünyanın en çok rezerve sahip yedi ülkesi arasında yer alan İran, Suudi Arabistan ve BAE de bulunacak.

Rusya ile OPEC grubu arasında son yıllarda artan işbirliğinin BRICS ekseninde derinleşmesi beklenirken, “petro-dolar” sisteminde de bazı değişimler yaşanabilir.

Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin Çin ile petrol ve gaz ticaretinin Şangay Borsası'nda ve Çin yuanı üzerinden yapılması, ABD dolarının küresel enerji piyasasındaki hakimiyetini azaltacak ek bir hamle olarak yorumlanıyor.

Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarını içeren BRICS, aynı zamanda en büyük ithalatçılarından Çin ve Hindistan’ı da içeriyor ve bu iki ülke, G7 ülkelerinin Rus petrolüne uyguladığı tavan fiyat yaptırımına da katılmıyor.

Dolarsızlaşmanın hızlanması bekleniyor

Bu adımların BRICS nezdinde artma ihtimali bulunurken, Rusya’nın da Çin ve Hindistan’la enerji ticaretinde ruble, yuan ve rupinin payı Batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle önemli oranda arttı.

Doların rezerv para statüsü, ABD’ye ucuz finansman ve mali yaptırım şeklinde avantaj sağlarken, BRICS’in 'dolarsızlaşma' adımları söz konusu avantajları sekteye uğratabilir.

BRICS, IMF ve Dünya Bankası’na alternatif yaratmak ve üye ülkelerdeki dolarsızlaşma sürecini desteklemek için 2015’te Yeni Kalkınma Bankası’nı (NDB) kurdu.

Brezilya’nın eski devlet başkanı, NDB Başkanı Dilma Rousseff, geçen yıl yaptığı açıklamada, banka tarafından verilen kredilerin yaklaşık yüzde 30’unun yerel para birimlerinde yapıldığını ve küresel finans sisteminin yerini artık “çok kutuplu bir sistemin alacağı” değerlendirmesinde bulunmuştu.

BRICS ülkelerindeki merkez bankalarının altın rezervleri de özellikle “dolara alternatif para birimi” tartışmaları ekseninde gündeme gelen bir başka unsur olarak ön plana çıkıyor.

Birlik nezdinde ortak yeni bir rezerv para birimi kurulmasına yönelik tartışmalar sürerken, Putin, BRICS’in bu konuda çalışmalar yürüttüğünü ancak bunun kolay bir süreç olmadığını, zaman alacağını söylemişti.

Putin, yeni bir rezerv para birimi yerine devletler arasındaki ödemeleri sağlamak için bir sistem kurmanın daha önemli olduğu değerlendirmesini de yapmıştı.

Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre Rusya 2 bin 332 tonla BRICS’te en çok altın rezervine sahip ülke konumunda. Onu 2 bin 10 tonla Çin, 797 tonla Hindistan takip ediyor.

Suudi Arabistan 323 ton, Brezilya 129 ton, Mısır 125 ton, Güney Afrika 125 ton ve Birleşik Arap Emirlikleri 75 ton altın rezervine sahipken, resmi olarak bildirimde bulunmayan İran’ın 325 ton, Etiyopya’nın ise 100 ton altın rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor.

Kaynak: Sputnik

News ID 1914208

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha