İran Dışişleri Bakanı CNN kanalına konuştu. Bakan Emir Abdullahiyan bu röportajda iran ve bölgedeki gündemi değrlendirdi.
Aşağıdaki yazıda bu röportajı okuyabilirsiniz:
İsrail sizin saldırınıza karşı yanıt vereceğini söylemiş sizce bu gece yanıt verebilir mi?
Biz geçen hafta İsrail’in Şam’daki konsolosluğumuza düzenlediği saldırıya yanıt olarak İsrail’e sınırlı bir operasyon gerçekleştirdik. Halbuki daha sert yanıt verebilirdik. Operasyonun meşru müdafaa kapsamında uluslararası hukuka uygun olduğunu açıkladık. İsrail pervasız davranırsa sonraki yanıtımız daha sert olacaktır. Bunu ABD’ye de ilettik. Ortadoğu'daki krizin genişletilmesini istemiyoruz. İsrail rejiminin daha önce yaptığı hatayı tekrarlanmayacağını ve kırmızı çizgilerini aşmamasını umuyoruz.
Cevabınızın daha sert olacağını söylerken kırmızı çizgi kelimesini kullanmışsınız. Nedir bu kırmızı çizgiler? Maksimum seviye nedir? Saldırıda 300'den fazla drone ve seyir füzesi kullandınız, peki sert yanıtınız nasıl olacak?
İsrail rejiminin geçtiği kırmızı çizgi, İran İslam Cumhuriyeti'nin Şam'daki büyükelçiliğine düzenlenen saldırıydı. Bu saldırıda 7 komutanımız şehit düştü ve ayrıca Viyana Sözleşmeleri ihlal edildi. Evet bizim yaptığımız saldırı sınırlıydı. Çünkü biz sadece iki askeri merkeze, yani Nevatim hava üssüne ve İsrail rejiminin elçiliğimize füze saldırısı düzenlediği istihbarat ve güvenlik merkezine saldırdık. Nasıl bir sert yanıt vereceğimiz sorusuna gelirse; Çok pişman olacakları bir yanıt diyebiliriz. Maksimum eylemin detayları ülkemin silahlı kuvvetleri tarafından tasarlanmıştır. Ama umarım İsrail rejimi hesap hatası yapmaz.
Daha detaylı anlatabilir misiniz. İran'ın asgari tepkisinin ekonomik ve finans merkezlerini ve sivilleri hedef almadığını belirtiniz. Maksimum yanıtınız bu üç merkezi de kapsıyor mu?
İran'ın son derece hesaplı ve hassas insansız hava araçları ve füzeleri ile, İsrail rejiminin işgal ettiği topraklarda seçtiğimiz iki noktayı hedef aldık. Değerlendirmelerimiz ve istihbaratımız, hedeflerimize ulaşabildiğimizi gösteriyor; birincisi irademizi ortaya koyduk, ikincisi büyükelçiliğimize saldırının yapıldığı askeri üsleri hedef aldık, üçüncüsü ise operasyonlarımız sınırlıydı. İşgal altındaki Filistin'de çok sayıda hedef vuramadık.
Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, İsrail'e yönelik saldırınızı başarısız ve utanç verici olduğunu söyledi. Siz ne diyorsunuz?
Bakın çok açık söylemeliyim. Öncelikle İsrail rejimine yönelik operasyonumuz sürpriz değildi. On günden fazla bir süre önce İsrail rejimine yanıt verme kararımızın nihai olduğunu duyurduk. Bunu ABD’ye de bildirdik.
Saldırımız sürpriz olmadı ve taraflarımız saldırının saatini bilmeseler de yakın zamanda olacağını biliyorlardı. Başarılı bir operasyon yaptık, Siyonist rejime net bir cevap ve net bir mesaj verdik.
Yani füzelerimizin yüzde 99'u ele geçirildi ve önemli bir hasar oluşmadı. Amaçlanan cevap bu muydu?
Amacımız uyarmaktı. Silahlı kuvvetlerimizin işgal altındaki Filistin topraklarındaki iki askeri merkeze yönelik eylemi başarılı olmuştur. Amacımız orantılı bir adım atmaktı. Amacımız İsrail rejiminin “yanıt verme iradesine sahip olduğumuz” mesajını almasıydı. Tekrarlıyorum; Hiçbir zaman bölgede gerilimi ve savaşın kapsamını geliştirmeye çalışmadık.
Başkan Joe Biden dün bir konuşma yaptı. Biden "Biz arkadaşlarımızla birlikteyiz ve İran veya Rusya'nın başarılı olmasına izin vermeyeceğiz"dedi. Amerika İsrail'in İran’a yönelik saldırısına yardım ederse, Amerikan hedeflerini vuracak mısınız?
Maksimum yanıt derken, İsrail rejiminin hata yapması halinde işgal altındaki topraklarda derhal, kararlı ve üzüntü verici sert bir tepki vereceğiz demektir. Bu son operasyonda bölgedeki Amerikan üslerini ve çıkarlarını hedef alamayacağımızı önceden Amerika'ya duyurmuştuk.
Amerika'nın İsrail rejimini desteklemesi ve bir savaş çıktığı takdirde bu rejimin yanında durursa ABD'nin çıkarları korunamayacaktır.
Bu konuları ele almak yerine mevcut krizin sebeplerinin dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yaptığım toplantıda bölgedeki savaşın İsrail rejiminin Gazze ve Batı Şeria'ya karşı yürüttüğü savaş soykırımından kaynaklandığını belirttim.
Eğer Amerika yine İsrail'in İran füzelerine karşı savunmasına yardım ederse, Amerikan hedefleri hedef listenize dahil edilecek mi?
Amerika'nın bunu hesaplayacağını düşünüyoruz. Son altı ayda aramızda geçen mesajlara göre Amerika, bölgedeki savaşın kapsamının genişletilmesini hoş karşılamıyor. ABD bunun kendi çıkarına göre olmayacağını biliyor.
İranlı bir askeri komutan (Nükleer Merkezleri Koruma ve Güvenlik Birlikleri komutanı), İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırmaya devam etmesi halinde İran'ın nükleer politikalarının değişebileceğini söyledi. Bu kelimenin anlamı nedir?
Bakın nükleer meselede İran İslam Cumhuriyeti'nin resmi tutumu defalarca açıklandı. Bu konuda elimizde İran Devrim Lideri Ayetullah Hamaney'in dini fetvası var. İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer alandaki programının tamamen barışçıl olduğunu defalarca ifade ettik. Bu tutumumuza özel bir önem veriyoruz.
Ancak öte yandan geçtiğimiz aylarda İsrail rejiminin bazı yetkililerinin Gazze'de kazanmak için nükleer bomba kullanılması gerektiğini defalarca duyduklarına da tanık olduk. Bana göre Amerika, Gazze'de nükleer kriz yaratmaması için İsrail rejimine odaklanmalıdır. Netanyahu hiçbir kırmızı çizgiye uymadığını gösterdi; Bu nedenle dizginlenmesi gerekiyor.
Son zamanlarda kadınlara başörtüsü takmaları yönünde baskılar artıyor. CNN kaynakları, İran'ın farklı şehirlerinde ve sokaklarda polisin varlığının arttığını söylüyor Başörtüsü konusunda baskılar neden şimdi yeniden ortaya çıktı ve başörtüsü kurallarını ihlal eden kadınlara verilecek ceza nedir?
Çok açık söyleyeyim. Amerika ve birçok batılı ülke çeşitli konularda çifte standart uygulama politikası izliyor. Birkaç gün önce, bir Avrupa ülkesinin dışişleri bakanlarından birine şöyle söyledi: "İranlı bir kızın trajik ölümü üzerine Batı'da yaşanan kargaşayı hatırlıyor musunuz?"Ama bugün Gazze'de on beş binden fazla kadın öldürülürken Avrupa’dan hiçbir ses çıkmıyor. Başörtüsü İran’da kültür meselesidir. Bana göre bugün İranlı kadınların başörtüsü meselesi bizim bölgedeki sorunumuz değil. Bugün sorun 34.000'den fazla Filistinli kadın, çocuk ve erkeğin öldürülmesidir ve hepimizin bu konuya odaklanması gerekiyor.
yorumunuz