İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslararası Etütler Merkezi Başkanı Said Hatipzade Rusya Today (RT) kanalına verdiği röportajda, ABD’nin İran’a yönelik tek taraflı ve sınır ötesi yaptırımlarını “pervasız ve keyfi” olarak nitelendirerek, bu tür eylemlerin uluslararası yasalara bağlı ülkelere karşı uygulandığını vurguladı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Hatipzade, İran’ın uluslararası hukuk ve yükümlülüklerine bağlı kaldığını belirterek, “İran’ın tutumu her zaman adil olmuştur; çünkü bu tutum, hukuken doğru, dış politika açısından uyumlu ve stratejik olarak yapıcı temellere dayanmaktadır. İran her zaman uluslararası hukuk ve yükümlülüklerine bağlı kalmıştır. Biz, güce başvuranlara ve gücü hak olarak görenlere rağmen, hukuk temelli bir uluslararası düzenin kurulması için ciddi şekilde çaba göstermekteyiz” dedi.
ABD’nin tek taraflı tutumunu eleştiren Hatipzade, “İran onlarca yıldır ABD’nin tek taraflı, yasadışı ve sınır ötesi yaptırımlarının hedefidir. Bu, uluslararası hukuka bağlı ülkelere yaptırım uygulamak gibi son derece pervasız ve keyfi bir davranıştır. Ancak neden bunu yaptıklarını biliyoruz; bu tamamen siyasi bir hamledir, çünkü Amerikalılar iradelerini diğer ülkelere dayatabileceklerini sanıyorlar” ifadelerinde bulundu.
Hatipzade, İran’ın bu baskılara karşı direniş gösterdiğini belirterek, “İran direnişini kanıtlamış ve duruşunda son derece kararlı olduğunu göstermiştir. Biz, bu zorbalığa karşı durmaktan başka bir seçeneğimiz olmadığını düşünüyoruz. Amerikalılar bu yolla bir sonuca ulaşamazlar; tek etkili yol diplomasidir ve onlar da bunun farkında. Er ya da geç anlayacaklardır ki İran’ın yanıt verdiği tek dil, saygı ve eşitlik dilidir. Biz de diplomasinin uygun zamanı geldiğinde bunu esas alacağız” ifadesini kullandı.
Batılı ülkelerin “egemenlik” kavramına dair çifte standartlı yaklaşımını eleştiren İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ayrıca, ABD’nin 2017 Ulusal Güvenlik Belgesi’ne atıfta bulunarak şöyle dedi:
“O dönemde, Trump’ın ilk başkanlık döneminde yayımlanan bu belgede Rusya ve Çin ‘revizyonist’ (yeniden düzenleme isteyen) ülkeler olarak tanımlanmıştı. Şimdi ne olduğuna bir bakın; gerçekten kim uluslararası düzeni gözden geçiriyor? Kim diğer ülkelerin ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü hiçe sayıyor?”
ABD yönetiminin politikalarını eleştiren Hatipzade, “Ne yazık ki bugün ABD gibi ülkeler, uluslararası yükümlülüklerini hiçe sayarak kendi iradelerini diğer ülkelere dayatmaya çalışıyorlar. Tanık olduğumuz şey, diğerleri üzerinde kurulan bir tahakküm ve hegemonya çabasıdır. Trump iktidara geldiğinde barış getireceğini vaat etmişti ve ‘güç yoluyla barış’ doktrininden söz etmişti. Ancak şimdi herkesin açıkça gördüğü üzere bu ne barıştır ne de güç; bu, başkalarına karşı çıplak biçimde zor kullanmaktır” dedi.
yorumunuz