Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün saat 15.00'te açıklama yapması bekleniyor.
Erdoğan'ın "Cuma günü tüm milletimize bir müjdeyi vermekle karşı karşıya olacağız. Şu anda bu müjdenin biz de rüyası içerisindeyiz. Bu müjdeyi tüm milletimize vermek suretiyle Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağına da şimdiden inanıyorum" açıklaması, yeraltı kaynaklarına ilişkin bölgede bir gelişme yaşandığı yorumları yapılmasına neden oldu.
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya da, Ankara'daki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yetkililerine dayandırdığı bugünkü yazısında, Erdoğan'ın doğal gaz bulunduğu yönünde açıklama yapacağını ve söz konusu yatağının Tuna-1 ve Kıyıköy'de olduğunu aktardı.
Sarıkaya'nın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Karadeniz’de uzun yıllardır hidrokarbon yatakların tespiti için sismik ve sondaj çalışması yapılıyordu.
Hatta Kırklareli’nin Limanköy beldesi açıklarında hidrokarbon yataklara rastlanmış, iki kuyuda rezervin verimli olmadığı ileri sürülüp vazgeçilmişti.
ABD’li Arco şirketi ile yapılan çalışmalar bir noktada yarıda bırakılmıştı.
Son dönem önce Oruç Reis gemisi bu bölgede sismik çalışma yaptı, 15 Temmuz’dan bu yana da Fatih Sondaj Gemisi faaliyetini sürdürüyordu.
Sonunda önceki akşam iki noktada iyi durumda rezerve rastlandığı haberi geldi; biz de buradan paylaştık.
Sabah buna ilişkin biraz daha bilgi almak için aradığımda, yeni tespitin daha önceki Limanköy fayı üzerinde olup olmadığını sorguladım.
Dediler ki, “Hayır değil, ona paralel ilerleyen Kıyıköy fayında rezerve rastladık, ama Limanköy’deki iki kuyuda test edilmeyen seviyelere inilirse orada da bulunur…”
Kendimiz yapınca
Bütün bunların Türkiye’nin kendine ait sismik gemileri ile araştırmasını yapması sonucu olduğunu da belirtti.
“Kıyıköy-1 kuyusundaki gazın durumunun iyi olduğunu” da vurguladı.
Bulunan gaza ilişkin “sismik ve kaynak kaya” örneklerinden alınan verilere ilişkin bir dizi görseli de yolladı.
Şunu belirteyim ki, konuşmaları dinleyince 1990’lı yılların sonundan bu yana sürekli olarak gaza rastlandığına ilişkin yapılan açıklamalar hafızamda canlandı.
Herkesi gaza getirdikten sonra da gazın çıkmadığı günleri anımsadım.
Kendisine de bu durumu açıkça söyledim…
Gülmeye başladı, “Bu kez öyle değil” dedi…
Bulunan rezervler
Sohbeti bitirmiş telefonu kapatmıştım ki, bölgeyi çok iyi bilen ve bu konuda kitabı da bulunan emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın mesajı telefonuma geldi.
Mesajında konuyla ilgili yazdığı kitabında yer alan haritayı da koymuş, geçmişten bu yana bunun bilindiğini kayda geçirmişti.
Aradım, sohbete başladık…
Doç. Dr. Yaycı, emekli olduktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanlığı’nı üstlendiğini biliyordum.
Biraz Üniversite’den söz ettik, ardından konuyu Karadeniz ve Akdeniz’e getirdik.
Daha önce bu sütunda birkaç kez aktardığım Karadeniz ve Akdeniz’deki gaz-hidratlar konusunu anımsattı.
Tuna-1 ve Kıyıköy-1 sahalarında bulunan gazın kaynağının da gaz-hidratlar olduğunu belirtti.
Benzer şekilde Yavuz gemisinin de Akdeniz’de bir sahada rezerv tespiti yaptığını da belirtti.
Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın sözünü ettiği gaz-hidrat denizin altında suyun basıncı ile sıkışıp kayalaşan ve gaz üreten bir nevi petrol türevi…
Özelliği ise bir birim hidrat-gazın karşılığının eski hesaba göre 64 birim doğalgaza denk gelmesi.
Nitekim ABD bunu kaya gazlarında tespit etti ve ciddi gelir kapısı haline getirdi; üstelik sıkıştırıp gemi ile getirdiği Avrupa’ya da satmaya başladı.
Boru hatlarının tahakkümünü tüketti.
Yıllarını bu işe vermiş birinden gelmiyor olsa, geçmişte olanlarla kalır, bu satırları kaleme almaktan kaçınırdım…
yorumunuz