PKK'nin fesih ve silah bırakma kararının ardından AKP-MHP iktidarının attığı ilk adım cezaevlerinden tahliyeler için bir infaz düzenlemesi hazırlamak oldu.
DEM Parti yeni sürecin başından bu yana ''yol temizliği'' yapılmasını, hukuki adımlar atılmasını talep ediyordu. Ancak taraflar arasındaki uzun görüşemelerin ardından Meclis'e sunulan düzenleme DEM Parti cephesinde hayal kırıklığına neden oldu.
Başlangıçta 55 bin kişinin serbest kalması beklenen infaz paketi, 20 bin hükümlüyü kapsayacak şekilde daraldı ve terör hükümlüleri bu paketten hariç tutuldu. Daha kapsamlı bir düzenlemenin sonbaharda, yani PKK'nin silah bırakma sürecini tamamlaması beklenen yaz aylarının sonrasında ele alınacağı belirtildi.
İnfaz düzenlemesine yönelik en kapsamlı eleştiri dün DEM Parti'nin İmralı Heyeti üyesi Ahmet Türk'ten geldi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mardin Şubesi’nin, düzenlediği “Umut Hakkı ve Barış” konulu panelde konuşan Ahmet Türk, 10’uncu Yargı Paketi’nin beklentilere yanıt olmadığını belirterek eleştirdi.
"Beklentilerimize yanıt vermeyecek bir noktada"
İnfaz düzenlemesini ''hayal kırıklığı'' olarak niteleyen Ahmet Türk, yine de umutlu olduklarının altını çizerek şünları söyledi:
"Eleştiriler var, hatta güvensizlik var. Bunların samimi olmadığı konusunda. Aslında biz bu samimiyeti gördük. Ama açıkça söylemek gerekir ki, son dönemde özellikle bayramdan önce beklentilere cevap verecek bir süreç başlamadığı için endişelerimiz büyüdü. Ama inanıyorum ki bu süreç, yine devam eder. Ama bugün ortaya koydukları infaz yasası ve bu infaz yasasında hiçbir şeyin olmaması, beklentilerimize yanıt vermeyecek bir noktada olması, bizlerde bir hayal kırıklığı yarattı. Umut ediyoruz ki, Ekim ayında beklentilerimize yanıt verecek bir sürecin başlamasıdır.
Türk'ten 'Suriye' uyarısı: 'Ülke yeniden kana bulanır'
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) silah bırakmasına dair bazı tartışmalara işaret eden Türk, şunları kaydetti:
“İyi de bir yönetim boşluğu varken, Kürtlerin yaşadığı bölgede devletin hiçbir gücü yokken, polisi, askeri yokken, Hol Kampı gibi bir yerde 55 bin IŞİD militanı, kadın ve çocuklar varken, Kürtler silahları bırakıp, güvenliği nasıl sağlayacak? Bunu bile düşünmeyecek bir noktada ‘Silah bıraksınlar’ diyorlar. Güvenliği yok, rejimin bir gücü yok, rejimin kontrol etme şansı yok. Kürtlerin bugün oluşturduğu silahlı güç sadece kendilerini savunmaya yönelik bir güç olarak ortaya çıktı. Bugün de halen IŞİD tehlikesi geçmedi. Bugün silah bıraktığı zaman o kamplarda halen 10 binlerce IŞİD militanının yeniden devreye girmesi ve Suriye’yi yeniden kana bulaması anlamına gelir. Bunu da özellikle ben ifade etmek istedim. Partinin bu konuda bunu da dikkate alıp, bu konuyu gündeme getirmemesi konusunda benim de şahsen eleştirilerim oldu. Böyle bir mantıkla yaklaşmak lazım.”
yorumunuz