Tahran Cuma Namazı hutpelerinde konuşan Ayetullah Muvahhıdi Kirmani, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) konusuna değinerek, “Bu çalışma grubu 30 sene önce ABD, İngiltere, Fransa, Japonya ve Almanya tarafından Paris’te inşa edilmiştir ve 11 Eylül saldırısnın ardından terörün finansmanıyla mücadeleyi de görevleri arasında tutmaya çalıştı. Ancak FATF aslında ABD’nin diğer ülkelerin mali ve ekonomik kaynakları konusunda bilgi sahibi olması ve ilaveten İran ile direniş eksenine karşı uygulanan yaptırımları yönünde bu ülkenin hazine bakanlığı tarafından kullanılan birer araç haline dönüşmüştür. ABD’li yöneticilerin kendi itiraflarına göre, FATF’in onaylanması İran’a karşı baskıları arttıracak.” ifadelerinde bulundu.
Ayetullah Muvahhıdi sözlerini şöyle sürdürdü: ABD, Avrupa ve İsrail, para aklamanın merkezi ve terörün ana odak noktaları olarak biliniyor. Trump ile Clinton’un itiraflarına göre de DEAŞ ile Taliban örgütlerini bizzat ABD oluşturmuştur. ABD, Avrupa ve onların bölgedeki uzantıları terörü destekleyen asıl ülkeler olarak DEAŞ ve Nusra Cephesi gibi terör örgütlerinin ortaya çıkmasına yol açtılar ancak buna karşı mücadele veren ülke ise İran. Biz kendimiz bu konuda şeffaf kanunlara sahibiz, fakat sulta düzeni tarafından yöneltilen bu tür yasalara karşı tedbirle yaklaşmamız lazım.
Gazze halkının İsrail rejimine karşı gösterdiği direniş hareketini de takdir eden Cuma Namazı Hatibi, “DEAŞ başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin Suriye ile Irak’ta hezimete uğrayıp ABD’nin Suriye’den çekilmesi sadece direniş sonucu ortaya çıkmıştır. Aynı şey Gazze ve Filistin milleti için de geçerli olarak o mazlum halkı nihai zafere kavuşturacaktır.” diye konuştu.
yorumunuz