Abyaneh, Kaşan'ın 80 km güneydoğusundaki Karkas Dağlarının eteklerinde yer alan bir vadide varlığını devam ettiren köylerden biridir. 7. yüzyılda Araplar Pers ülkesine geçtiklerinde bir kısım Zerdüşt çevre dağlara ve çöllere kaçıp kendi köylerini kurdular. Bu köylerin en meşhurlarından birisi Natanz kasabası yakınlarında çok güzel ve eski bir köy olan Abyaneh'tir. Bu köy UNESCO'da İran'ın en tarihi dört köyünden biri olarak kayıtlıdır.
Eski köy binlerce yıldır farklı hanedan ve krallıkların değişen kurallarına rağmen kültürel mirasını, geleneklerini ve benzersiz güzelliklerini muhafaza eden canlı bir müzedir. Abyaneh adı söğütlük anlamına gelen "Viona" kelimesinden türetilmiştir.
Abyane köyü özgün kültürünün yanında kendine has mimarisiyle İran’ın özellikle de İsfahan’ın en etkileyici yerlerinden birisidir.
2000 yılı aşkın bir süreye uzanan uzun bir tarihe sahip ve 1975'ten beri İran'ın Ulusal Miras Listesine kayıtlı olan köyün nüfusu sadece 300 civarıdır. Köyde halen Eski Pehleviceye benzer bir dil konuşulmaktadır.
Bir yamaca kurulmuş olan Abyaneh köyü iki katlı kızıl renkli kerpiç ve çamurdan evleri, kemerli dar sokakları ve merdiveleri ile ünlü turistik bir dağ köyüdür. Bu köy kerpiç mimarisiyle her sene birçok yerli yabancı turistin ilgi odağı olmaktadır.
Kırmızı kerpiç evlerinden dolayı "Kırmızı Köy" olarak da bilinen Abyaneh canlı geleneklerin ve mimari tarzların en ilginç örneklerinden biridir.
Abyaneh köyü sakinleri çok eğitimliymiş ve çoğusu başka şehirlere göç etmiş. Fakat kalanlar da kalabalık merkezlerden ve ulaşım yollarından uzak olduğu için kendine has kültürlerini korumaya ve eski köy hayatını sürdürüyor. Köylülerin çoğusu tarımcılık ve hayvancılıla yaşamlarını geçiriyorlar.
Abyaneh köyünde yaşlanan nüfus geleneksel kıyafetlerini korumuştur. Geleneksel olarak erkekler keçe şapka takıp, "Ghaba" adında uzun bir giysi, şalvar gibi bol pamuklu pantolon ve "Giveh" olarak adlandırılan özel yapım bir çift ayakkabı giyerler. kadınlar ise saçlarını ve omuzlarını tamamen kapatan uzun çiçek desenli beyaz bir eşarbın altına renkli elbiselerle birlikte özel bir çift pantolon giyerler. Kış aylarında kadife bir yelek bu kıyafete ekleniyor. Bu renkli çiçek desenli başörtülerle dolaşan köylü kadınların görünümü İran'ın herhangi bir yerinde giyilen tipik düz siyah örtünmeyle zıttır. Abyaneh kadınları havadar, diz altı etekleri ve omuzlarını kaplayan uzun, beyaz çiçekli atkılar yapmaya devam ediyorlar.
Köy orta eğimli bir yamaca konumlanmıştı ve bu nedenle bazı evlerin çatıları bir sonraki evin ön cephelerine denkti. Evler kereste, saman ve kil olmak üzere geleneksel malzemeler kullanılarak inşa edilmişti. Kırmızı kerpiç tuğla duvarları etkileyici. Yağmura maruz kaldığında bu tuğlalar benzersiz bir şekilde sertleşiyor. Güneşten mümkün olduğunca çok faydalanabilmek için evler doğuya bakıyor. Evlerin çoğu benzer görünüyor. Güzel desenler, şiirler ve bazen de sahibinin adları kapıların ön tarafa oyulmuş.
Abyane'de ateş tapınağı:
Ateş tapınağı Abyane köyünün en eski tarih eseridir. Dağlık bir alanda inşa edilen bu eser Zerdüştlerin ibadet ettiği tapınakların bir örneğidir.
Camiler:
Bu köyde ayrıca 11 cami ve Şahzade İsa, Şahzade Yahya ve Hinza olmak üzere üç de türbe bulunmaktadır.
Kaleler:
Taht-i Haman Kalesi: Köyün güneybatısında yer alan bu kale 200 yıllık bir geçmişe sahiptir ve yukarı mahalleye aittır.
Herde kalesi: Herde mahallesine ait ve köyün kuzeydoğusunda yer almıştır.
Pale kalesi: Köyün kuzeydoğusunda bulunmaktadır ve Pol mahallesine aittır.
yorumunuz