İran’ın BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, ABD Başkanı Donald Trump’ın BM’deki temsilcisi Mike Waltz’ın iddialarına yanıt olarak, Perşembe günü BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“ABD temsilcisinin öne sürdüğü temelsiz iddiaları kesin bir şekilde reddediyorum. İran İslam Cumhuriyeti’nin dış politikası, ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı, başkalarının içişlerine karışmama ve iyi komşuluk gibi Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine dayanmaktadır. Aslında bölgemizdeki çatışmaları ve istikrarsızlığı artıran, ABD’nin yasa dışı askerî varlığı ve istikrarsızlaştırıcı eylemleridir. İran, her zaman adil ve gerçek bir diyaloga hazır olduğunu göstermiştir.”
İrevani konuşmasının devamında, “Sözde ‘İran’ın vekil güçleri’ anlatısı, bölgesel istikrarsızlığın asıl kaynağı olan ABD ve onun koşulsuz biçimde desteklediği vekil gücü Siyonist rejimden dikkatleri saptırmaya yönelik kasıtlı bir çabadır. Bu rejimin işlediği saldırılar, suçlar ve işgallerin sürmesini sağlayan esas unsur ABD’nin bu desteğidir. Washington, BM Güvenlik Konseyi’nin görevlerini yerine getirmesini engelleyerek, bu suçlara ortak olmuş ve bunların sürmesinden doğrudan hukuki ve ahlaki sorumluluk taşımaktadır” ifadesini kullandı.
İran temsilcisi, bu ay Konsey başkanlığını üstlenen Rusya Federasyonu’nu tebrik ederek, “İşgalci Siyonist rejim, bölgesel ve uluslararası barış ile güvenlik için açık ve ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Gazze halkı iki yıldır, bu rejim tarafından yürütülen benzeri görülmemiş, her yönüyle soykırım niteliğinde bir savaşın hedefi olmuştur. Bu süreçte Siyonist rejim, masum sivillere karşı kör, orantısız ve planlı bombardımanlar gerçekleştirmiştir. 68 binden fazla masum Filistinli hayatını kaybetmiş, binlercesi kaybolmuş, 20 binden fazla çocuk yaşamını yitirmiştir. Tüm hayati altyapılar yok edilmiştir, hastaneler, okullar ve su şebekeleri yerle bir edilmiştir. Gazze, adeta bir enkaz diyarına dönüşmüştür. Bu durum, Siyonist rejimin tam cezasızlık zırhı altında hareket ettiğinin canlı bir kanıtıdır. Askeri operasyonlar sona erse bile, dünya yeni yeni bu felaketin boyutlarını kavramaya başlamıştır” ifadelerinde bulundu.
İrevani şöyle devam etti:
“Siyonist rejimin saldırı ve suçları yalnızca Gazze ile sınırlı değildir. İran İslam Cumhuriyeti de bu rejimin doğrudan saldırılarının hedefi olmuştur. 13–24 Haziran 2025 tarihleri arasında bu rejim, hiçbir tahrik veya gerekçe olmaksızın, sivil yerleşim alanlarına, hastanelere ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın tam gözetiminde bulunan barışçıl nükleer tesislere yönelik geniş çaplı ve eşi benzeri görülmemiş saldırılar düzenlemiştir. Bu kör ve yasa dışı saldırılar sonucunda 132 kadın ve 45 çocuk dahil olmak üzere bin 100 masum sivil hayatını kaybetmiş, 5 bin 700’den fazla kişi yaralanmıştır.”
İranlı diplomat konuşmasına, “İran, Gazze’deki soykırımın sona erdirilmesi, işgal güçlerinin tamamen çekilmesi, kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması ve Filistin halkının devredilemez temel haklarının yeniden tesisi amacıyla atılacak her geçerli ve etkili girişimi desteklemektedir. Gazze halkına karşı yürütülen savaşın sona ermesi hayati bir zorunluluktur, ancak bu, üye devletleri ve yetkili uluslararası kurumları adaletin sağlanması yönündeki hukuki, ahlaki ve insani sorumluluklarından muaf tutmaz. Gerçek adaletin sağlanması, tam bir hesap verme sürecini gerektirir. Savaş suçlarının, soykırımın ve insanlığa karşı suçların failleri ve planlayıcıları yargılanmalı, Siyonist rejimi on yıllardır koruyan cezasızlık kültürü artık sona ermelidir” ifadelerini ekledi.
yorumunuz