Ehl-i Beyt mektebine göre, Mehdilik inancı ahir zamanda dünyaya gelmesi beklenen belirsiz bir kurtarıcıya inanmak değildir. Bu mektebe göre Mehdi babası, annesi, doğum yeri ve birçok diğer ala-metleriyle tanınan, şu anda hayatta olan ve yeryüzünün İmamı olup ancak İlahi hikmet gereği gizli bulunan belli bir şahıstır. Şia, Hz. Adem aleyhi’s-selâm’den ta kıyamete kadar yeryüzünün, asla Allah’ın hücceti olan mâsum bir önderden yoksun kalmadığına ve kalmayacağına inanmaktadı. Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’in 33. suresinin 33. ayetinde Ehl-i Beyt’in pâk ve tertemiz olduğunu açıklamıştır. Hz. Peygamber de altı veya dokuz ay boyunca sabah namazına giderken onların evinin önünde durarak; "Ey Peygamber’in Ehl-i Beyt’i, buyurun namaza" buyurmuş ve onları abasının altına alarak; "Allah’ım, bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir" buyurarak onların kimler olduğunu halka tanıtmıştır. Ama bazı kimseler, Kur’an’ın buyurmuş olduğu gibi; "Heva ve heves üzere konuşmayan ve sözleri vahiy olan" Hz. Peygamber (s.a.a) vefat ederken, O’na saygısızlık yapmış, vasiyet yazmasına mani olmuş ve "Kur’an bize yeterlidir" demiş ve bununla da yetinmeyip haddini aşarak; "O’nun aklı başında değildir, sayıklıyor" söylemişlerdir. Hz. Peygamber’den sonra da O’nun Ehl-i Beyt’ine edebildikleri kadar zulüm yapmış ve O Hazretin; "Babasının annesi" diye lakaplandırdığı kızını oldukça incitmişlerdir. Bununla da rahat edemeyip Hz. Peygamber’den topladıkları hadisleri yakmış, onları nakletmeği yasaklamış ve böyle yapmayanları cezalandırmakla tehdit bile etmişlerdir. Bütün bunlara rağmen Allah’ın lütfüyle, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt’inin sözleri şimdi elimize ulaşmış bulunmaktadır. Bunlar sözlerinde İlahi hüccetlerin sonuncusu olan Hz. Mehdi’nin kim olduğunu, O’nun evrensel kıyamını ve O’nun özelliklerini bize açıklamışlardır. Konuya girmeden önce dikkatinizi Hz. Peygamber (s.a.a)’in buyurmuş olduğu iki hadisine çekmek istiyorum. O hadislerden biri, Şia ve Sünnilerin nakletmiş olduğu "Sekaleyn" hadisidir. Hz. Peygamber (s.a.a) bu hadisinde şöyle buyurmuştur: "Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; biri Kur’ân, diğeri ise Ehl-i Beyt’imdir; bunlar (Kevser) havuzunun başında bana gelinceye kadar (yani kıyamet gününe dek) asla birbirlerinden ayrılmazlar." Başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur: "Kim boynunda biat olamadan (başka bir hadiste ise; Kim zamanının İmamını tanımadan) ölürse, cahiliyet ölümüyle ölmüştür." Naklettiğimiz bu iki hadis, her zamanda herkes için büyük bir sorumluluk getirmektedir. Bir taraftan Kur’ân ve Ehl-i Beyt’in her zamanda olacağını ve diğer taraftan da herkesin kendi zamanının İmamını tanımakla yükümlü olduğunu vurgulamıştır. Her zamanın İmamından maksat, zalim sultan ve önderler değillerdir. Bunları tanımamak cahiliyet ölümüyle ölmeyi gerektirmez. Bu İmam, Hz. Peygamber’in de tanıttığı gibi O’nun Ehl-i Beyt’inden olan on iki İmamlardır. Şimdi Ehl-i Beyt İmamlarından sadece bir tanesi hayattadır, O da Hz. Mehdi’dir; hadislerin buyurduğuna göre yeryüzünü adaletle dolduracak olan İmam, işte O’dur ve O’nu tanımak ve O’na biat etmek herkese farzdır. Şimdi Hz. Mehdi’yi daha iyi tanımamız için Ehl-i Sünnet ve Şia alimlerinin kendi kitaplarındaki Hz. Mehdi ile ilgili nakletmiş oldukları hadislere bir göz atalım. Resulullah (s.a.a)’den nakledilen şu iki hadis, Hz. Mehdi ve kıyamını inkar eden kimselerin küfrünü açıkça ortaya koymaktadır: 1- "Mehdi’nin çıkışını inkar eden, Muhammed’e indirileni inkar etmiştir..." 2- "...Mehdi’yi inkar eden şüphesiz kafirdir." Hz. Peygamberden sonraki İmam ve halifelerin on iki kişi olduğu, Şia ve Ehl-i Sünnet’in birçok kitaplarında nakledilmiştir, biz onlardan sadece iki tanesini Ehl-i Sünnet kitaplarından naklediyoruz: 1- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: "Benden sonra on iki halife gelecektir." 2- Yine Resulullah (s.a.a) Veda haccında buyurmuştur ki: "On iki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir." Hz. Peygamber (s.a.a) kendisinden sonraki İmamların ismini açıkça buyurmuştur; biz bu konuda iki hadisle yetiniyoruz: 1- Abdullah b. Abbas, Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Benim halifelerim, vasilerim ve Allah’ın benden sonraki hüccetleri on iki kişidir; ilki kardeşim, sonuncusu ise evladımdır." Ya Resulullah, kardeşin kimdir? diye sorduklarında; "Ali b. Ebu Talip’tir." buyurdular. Evladın kimdir? dediklerinde de şöyle buyurdular: "Yeryüzü zülüm ve haksızlıkla dolduktan sonra onu adaletle dolduracak olan Mehdi’dir. Beni hak üzere müjdeleyici olarak gönderene ant olsun ki, eğer yeryüzünün ömründen sadece bir gün kalmış olsa dahi Allah Teala, o günü o kadar uzatacak ki, sonunda oğlum Mehdî zuhur edecektir. Allah’ın nuru İsa b. Meryem gökten inecek, O’nun arkasında namaz kılacak, yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak ve O’nun saltanatı doğu ve batıya ulaşacaktır." 2- Resulullah (s.a.a)’in çobanı Ebu Süleyman şöyle diyor: Resulullah (s.a.a)’ten duydum ki şöyle buyuruyordu: "Miraç gecesi göğe yükseldiğimde yüce Rabbim bana şöyle buyurdu: "...Ey Muhammed! Seni, Ali’yi, Fatıma’yı, Hasan’ı, Hüseyn’i, ve Hüseyn’nin evlatlarından olan İmamları kendi nurumdan yarattım, sizlerin velayetinizi göklerin ve yerin ehline sundum; kim onu kabullenirse benim yanımda mümindir; kim de karşı çıkarsa benim yanımda kafirdir. Ey Muhammed! Eğer kullarımdan bir kul, nefesi kesilinceye ve derisi kemiğe yapışıncaya kadar bana ibadet etse dahi, eğer sizin velayetinize karşı çıkarsa, onu affetmem. Ey Muhammed! Onları görmek ister misin? Ben; "Evet ey Rabbim." dediğimde buyurdu ki: "Arşın sağ tarafına bak." Bakınca Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed, Musa b. Cafer, Ali b. Musa, Muhammed b. Ali, Ali b. Muhammed, Hasan b. Ali ve Muhammed Mehdi b. Hasan’ı gördüm; O, O’nların içinde inci gibi parlayan yıldız gibiydi. Allah Teala buyurdu ki: "Ey Muhammed! O’nlar benim kullarıma olan hüccetlerimdir; O’nlar senin vasilerindir. O’nlardan Mehdi, senin evlatlarından öldürülenlerin kanının intikamını alacaktır. İzzetime ve celalime ant olsun ki O, düşmanlarımdan intikam alacak ve dostlarımı sevindirecektir." | ||
|

Tahran, 16 Ağustos 2008 - Ehl-i Beyt mektebine göre, Mehdilik inancı ahir zamanda dünyaya gelmesi beklenen belirsiz bir kurtarıcıya inanmak değildir. Bu mektebe göre Mehdi babası, annesi, doğum yeri ve birçok diğer ala-metleriyle tanınan, şu anda hayatta olan ve yeryüzünün İmamı olup ancak İlahi hikmet gereği gizli bulunan belli bir şahıstır.
News ID 733973
yorumunuz