İran, nükleer anlaşma sonrasında yükümlülüklerini yerine getirdi ve ülkeye uygulanan yaptırımlar kaldırıldı. Peki yaptırımların kalkması, İran ekonomisine ve bölgedeki dengeye nasıl bir etki sağlayacak?
‘İRAN, ENERJİ ALTYAPISINI YENİLEYECEK KAYNAĞA SAHİP'
RS FM'de yayınlanan Bugün Dünya Panorama'da konuşan Ortadoğu ekonomileri uzmanı Doç. Dr. Harun Öztürkler, İran'ın yurt dışındaki dondurulmuş hesaplarının serbest bırakılmasıyla yaklaşık 100 milyar dolarlık bir gelire kavuşacağını söyledi.
Bunun İran'ın 400 milyar dolarlık milli gelirinin dörtte birine denk olduğuna dikkat çeken Öztürkler, "Bu para, İran'a ekonomisinin altyapısını, sanayi temelini yenilemesi için çok büyük olanak sağlayacak" dedi.
Öztürkler, "İran'ın günlük 3 milyon varil petrol üretme kapasitesi var. Ama yıllar süren ambargolar nedeniyle enerji sektörüne yeteri kadar yatırım yapılmadığı için, bugün İran o kadar enerji üretecek kapasiteye sahip değil. Muhtemelen 100 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı var enerji altyapısı için. Şu an bunu karşılayabilecek durumda" diye konuştu.
'BÖLGENİN ÖNEMLİ AKTÖRÜ OLACAK'
İran'ın dünyanın en çok ispatlanmış doğalgaz ve dördüncü büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi olduğunun altını çizen Harun Öztürkler, İran'ın ambargoların kalkmasıyla birlikte ekonomik olarak bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olacağını söyledi. Öztürkler şöyle devam etti:
"800 milyar dolar ya da daha da üzerinde bir milli gelirle birlikte İran ekonomik olarak Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır'la beraber en önemli ülkelerden biri haline gelecek. Bütün bunlar tabii ki İran'a bölgede olup biten siyasal gelişmeler hakkında daha çok söz hakkı verecek."
İRAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Doç. Dr. Harun Öztürkler, yeni dönemde İran-Türkiye ilişkilerine de değindi. Kısa dönemde İran'ın Türkiye ile ekonomik olarak yarışır hale geleceğini belirten Öztürkler şöyle konuştu:
"İran çok çeşitlenmiş bir ekonomiye sahip. Dolayısıyla Türkiye'nin bölgedeki temel rakibi olacak. Ama aynı zamanda bu iki ekonomi önemli tamamlayıcı özelliklere de sahip. Bu yeni durumla birlikte, sadece ticarette, turizmde ve hizmet sektöründe değil, üretim alanlarında da bu iki ülke yoğun işbirliğine girebilir ve bu durumdan her iki ülke de yararlanabilir. İran ve Türkiye ekonomilerinin birbirine bağımlılığının başka bir boyutu daha var. Çin, İran'ın yüzde 30'la en büyük dış ticaret ortağı. Çin'in ardından yüzde 11'le Hindistan ve yüzde 10'la Türkiye geliyor."
‘İRAN'IN AÇILACAĞI ASIL PAZAR, AVRUPA BİRLİĞİ'
Harun Öztürkler, İran'ın enerji ve ürettiği diğer malların esas talep edeninin ise Avrupa Birliği olacağını vurguladı, "Türkiye bu anlamda enerji kaynaklarının geçiş ülkesi. Ama İran, Türkiye için sadece bir pazar oluşturmayacak. Türkiye için de İran, Asya'ya açılan bir kapı olacak" dedi.
‘İRAN'IN PETROL FİYATLARINA ETKİSİ KISA SÜRELİ OLUR'
Peki İran'a uygulanan ambargonun kalkması petrol piyasasını nasıl etkileyecek?
Öztürkler, OPEC üyesi İran'ın enerji altyapısının, henüz üretimi yüksek seviyelere çıkarmak için elverişli olmadığını söyledi. Enerji sektörüne yatırım yapması gereken İran'ın petrol fiyatları üzerinde ise marjinal ancak kısa süreli bir etki yaratacağını öngördü.
Öztürkler, "Şu anda uluslararası petrol piyasalarında arz fazlası var. İran, OPEC üyesi ve OPEC içerisinde bir kotası var. Yani 3 milyon varil petrol üretebilen bir ülke. Ancak ambargolar kaldırılmadan hemen önce Petrol Bakanı yaptığı açıklamada, 'üretimi artırıp, zaten sıkı olan petrol piyasası üzerinde ilave yük oluşturmayacağız' dedi. Yani teknik olarak bu, 'biz petrolde bir fiyat savaşı istemiyoruz' demek. Bu, petrol piyasalarını da rahatlatan bir açıklama. Muhtemeldir ki, İran'ın enerji altyapısı zaten bu kadar petrol üretmeye elverişli değil. İran'ın önce enerji sektörüne yatırım yapması gerekiyor. Sonrasında da uluslararası bir boru hattı anlaşmasına katılması gerekiyor. Dolayısıyla bu ambargolar kalktı diye petrol fiyatları bir anda dip yapmayacaktır, marjinal ama daha kısa süreli bir etkisi olacaktır" ifadelerini kullandı.
M.
yorumunuz