Siyonist rejimin 1 Nisan Pazartesi günü İran’ın Şam Konsolosluğu’na düzenlediği saldırıya 13 Nisan Cumartesi akşamı yanıt verildi.
İran ilk kez kendi topraklarından İsrail'i hedef aldı. Günlerce beklenen bu operasyonda İran'dan işgal altındaki Filistin topraklarındaki Siyonist hedeflere yönelik onlarca kamikaze insansız hava aracı (İHA) ve füze fırlatıldı.
İsrail rejiminin 1 Nisan’daki terör saldırısında, aralarında İranlı komutan Muhammed Rıza Zahedi’nin de bulunduğu 13 kişi şehit olmuştu.
Mehr Haber Ajansı, İran'ın yürüttüğü misilleme harekatıyla ilgili olarak Siyaset Bilimci Onur Sinan Güzaltan ile bir röportaj gerçekleştirdi. Aşağıdaki yazıda Onur Sinan Güzaltan'ın Mehr'e verdiği yanıtları okuyabilirsiniz:
1. İran'ın İsrail'e yönelik insansız hava aracı ve füze saldırısına ilişkin değerlendirmeniz nedir?
İran’ın düzenlediği saldırıları ve sonuçlarını birkaç noktada değerlendirebiliriz;
- Bu saldırılarla beraber İsrail’in dokunulmaz olduğu algısı yıkıldı. 7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği kapsamlı askeri operasyon ilk gediği açmıştı, İran’ın saldırısıyla beraber bu algı tamamen yıkıldı.
- İran’ın saldırısı sonrası Batılı ve Doğulu ülkelerden gelen açıklamalar, Batı ve Doğu arasındaki kamplaşmanın iyiden iyice belirgin hale geldiğine işaret ediyor.
- Dünya herkesin tarafını seçeceği bir hesaplaşmaya doğru gidiyor.
- İsrail’in vereceği cevap çatışmanın geleceği açısından belirleyici olacaktır.
- ABD karar aşamasına geldi. ABD ya Ortadoğu’daki yenilgiyi kabul edecek ya da İsrail’İn yanında İran’la açık çatışmaya girecek.
- İsrail’in vurulması, tek kutuplu dünya düzeninin Ortadoğu’da da sona erdiğinin işaretidir.
- İsrail’e karşı savaş devam ederken bölgede Sünni-Şii çatışmasını alevlendirmek isteyenler var. Bunlar topyekun olarak ABD/İsrail’e hizmet etmektedirler.
- Arap ülkelerinin liderleri zor bir kararın eşiğindeler. İsrail’in yanında yer alan Arap rejimlerinin orta vadede varlıklarını sürdürmeleri mümkün değil. Önümüzdeki dönemde İsrail’e yakın duran Arap ülkelerinde halk hareketlerine tanık olabiliriz.
- Türkiye ve Mısır’ın tutumu önemlidir. Türkiye, İran ve Mısır’ın oluşturacağı bölgesel inisiyatif, İsrail’in saldırganlığını dizginleyeceği gibi bölgedeki ABD etkisini kıracaktır.
- İsrail çıkmazdadır. Gazze’ye kara operasyonu başlatan Netanyahu hükümeti siyasi anlamda intihar etmektedir ve İran’la girecekleri açık bir savaş bu intiharı hızlandıracaktır.
2. Sizce bu operasyon ne kadar başarılı oldu ve İsrail'e ne gibi maliyetler getirdi?
İran’ın düzenlediği operasyon İsrail’in dokunulmaz ve yenilmez olduğuna dair miti yıkmıştır. En önemlisi budur… İsrail bir çıkmazın içindedir. İran’a cevap vermemesi halinde caydırıcılığını kaybedecektir…Cevap vermesi halinde ise İran’dan gelecek yeni adımın şiddetini tahmin edememektedir. Netanyahu iktidarının devrilmesi yüksek ihtimaldir.
3.Siyonist rejim ve Batılı ülkeler bu misilleme operasyonunu “saldırganlık” olarak tanıtmaya çalışıyor. İran bu operasyonu Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesine göre "meşru müdafaa" çerçevesinde yapıldığını söylüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
İran’ın söz konusu saldırıyı Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51.maddesine dayanarak yaptığı açık ve alenidir. Bu durum Türkiye ve Rusya başta olmak üzere pek çok devlet tarafından da kabul edilmiştir. İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma karşı tek adım atmayan Batılı devletler, siyasi pozisyonlarını göre uluslararası hukuku çarpıtmaktadırlar.
4. Bu eylemin İsrail'in caydırıcılığını zayıflatmadaki rolü nasıldı?
7 Ekim’deki Hamas saldırısı ve şimdi İran’ın düzenlediği saldırılarla beraber İsrail büyük yarar almıştır.
İsrail yönetimi ve destekçileri artık saldırılarının ve kışkırtmalarının cevapsız olmadığını iyi bilmektedir. Çatışmanın gidişatı açısında İsrail’in olası cevabının tipi, şiddeti ve yeri önem arz etmektedir.
yorumunuz