24 Eyl 2011 13:12

İngiliz Kraliyet Ailesi’nin utanç lekesi: İngiliz İstihbarat Servisi

İngiliz Kraliyet Ailesi’nin utanç lekesi: İngiliz İstihbarat Servisi

Tahran, 24 Eylül 2011- MHA/Dış Haberler Servisi- Kraliçe I. Elizabeth zamanında kurulan İngiliz istihbarat servisinin tarihçesine bakıldığında, bu servisin dünyanın değişik uluslarına karşı bir çok vahşi eyleme karıştığı ve saltanatın da bu kirli işlere bulaştığı söylenebilir.

“İngiliz casusluk ve karşı-casusluk teşkilatı” dünyadaki en eski istihbarat ve casusluk servisi sayılabilir. Bu teşkilat, Kraliçe I. Elizabeth döneminde, Londra’da, Kraliçe’nin siyasi danışmanı ve bakanlarından Francis Vatingham gözetiminde 1573 yılında kuruldu, 1902 yılında yeni bir formatta görevlerini sürdürdü. 

Süratle organize olan bu teşkilatın yapılanması altı bağımsız idare üzerine oturtuldu ve bu idareler bugün de bazı değişikliklerle çalışmalarına devam etmektedirler, bunlar; dış politika istihbarat idaresi, deniz istihbarat idaresi, askeri istihbarat idaresi, ticaret ve sanayi istihbarat idaresi, dış istihbarat idaresi, sömürgeler istihbarat idaresi. 

Bu idareler altı farklı ve biribiri ile bağlantısı olmayan binalarda bulunmakta olup, faaliyetleri White Hall’deki merkezi istihbarat servisi tarafından kontrol edilir. Bu servis görevlileri çoğunlukla diplomatik, ticari ve kültürel faaliyetlerde bulumaktadırlar. İngiliz büyükelçiliklerindeki İngiliz istihbarat ve güvenlik görevlileri, özel olarak uzmanlaşırlar ve bunların görevleri büyükelçiliğin politik ve diplomatik faaliyetlerinden bağımsızdır. 

İngiliz istihbarat ve casusluk servisi II. Dünya Savaşı’ndan sonra ordunun kontrolüne geçti. Savaştan sonra Britanya iç güvenliği MI5 olarak adlandırılan beşinci askeri istihbarat teşkilatı idaresince yürütülmüştür. MI5 oldukça gizli bir teşkilat olup, faaliyetlerini gizlilik içinde yürütür, İngilizler bunları tanımazlar. MI5, Britanya Emniyet  Teşkilatı Scotland Yard’a bağlı olarak çalışır ve MI5’in faaliyet ve ilişkileri buradaki bir “özel idare” de yürütülür.  

İngiliz casusluk teşkilatının bilhassa II. Dünya Savaşı’ndan sonra dış ülkelerde kabiliyetlerini geliştiren birimi MI6 olmuştur ve faaliyetleri altıncı askeri istihbarat idaresi tarafından yürütülür. İngiltere’nin en bilinen casusluk ve istihbarat teşkilatıdır ve ülkenin bütün istihbarat sistemlerini kullanırlar. MI6 görevlileri dış ülkelerde diplomatik ve siyasi faaliyetlerde bulunurlar, Britanya Dışişleri üyeleri oldukları halde faaliyetlerinde kimliklerini pek ortaya çıkarmazlar. 

Bu tehlikeli ve karmaşık teşkilatın temeli İngiltere Kraliçesi tarafından atılmıştır ve tarih boyunca İngiltere’nin menfaatleri uğruna birçok cinayet ve facianın sorumlusu olmuştur. İngiliz casusluk teşkilatı Amerika ile birlikte özellikle İran’da ve başka ülkelerde faaliyette bulunmaktadır. 

İngiliz casusluk teşkilatı, İran İslam İnkılabı yıllarında oldukça aktif olup, bir çok acı olayın sorumlusudur. Özellikle İran petrol sanayinin millileştirilmesi süreci incelendiğinde, onlarca yıl Britanya’nın İran Devleti’ne nüfuzu görülecektir. O dönemde İran’ın tanınmış görevlileri İran’da görev yapan ve asıl hedefleri İngiltere’nin “geleneksel menfaat stratejisini” uygulamak olan yüzlerce “kimliği net olmayan” İngilizle ilişki içinde olmuşlardır. 

İngiliz casusluk teşkilatı en profesyonel casuslarından biris olan ajan “Roger Cooper”  İran’da İnkılap öncesi ve sonrası pekçok faaliyette bulunmuş ve sonradan kendisi de İran’daki faaliyetlerini itiraf etmiştir.

1980 yılındaki İran Büyükelçiliği’nin işgal edilip sonrasında meydana gelen patlama MI6’nın en göze çarpan olaylarından birisidir. Diğer taraftan Muhammed Rıza Pehlevi’nin tahtı ele geçirmesi de İngiliz casusluk teşkilatının desteği sayesinde mümkün olmuştur. 

İngiliz casusluk teşkilatının Muhammed Rıza Pehlevi’nin yönetimi sırasındaki faaliyetleri konusunda Hüseyin Ferdust, Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin İngiliz casusluk teşkilatının İran’daki “özel ofisinin” faaliyetleri hakkında bilgisi olduğunu ve onlarla koordinasyon içinde olduğunu, kendisinin İngiliz casusluk teşkilatından destek gördüğünü, İngiliz casusluk teşkilatı başkanının Şah ve Şah’ın birinci derece adamları ile ilişkileri olduğunu açıklamıştır. İngiliz casusluk teşkilatı, İran’da birçok cinayet suçu işlemiştir. 

İran’da 1959 yılında Hüseyin Ferdust gözetiminde kurulmuş olan MI6 “özel ofisi”  İran milli istihbarat servisi SAVAK ile koordineli olarak çalışmakta ve SAVAK’ın kontrol ettiği özel istihbarat raporları Şah’a ulaşmaktaydı.

İran İslam İnkılabı’nın zaferinden sonra devletin yapılarına sızmış olan bu batı sömürge teşkilatı, yeni devlet adamlarından büyük bir darbe yemiş ve yeni devlet adamları tarafından istihbarat sistemindeki zayıflıklar derhal dikkate alınmıştı. İnkılaptan bugüne kadar geçen otuz yıl içindeki geniş çaplı çalışmalar, bilinçlenmeyi artırmıştır. 

İngiliz casusluk teşkilatının İran’daki casusluk çalışmaları henüz sona ermemiştir ve İngiliz casusluk teşkilatı halen İran’ın barışçıl amaçlı nükleer programını durdurmak ve İran İslam Cumhuriyeti’nin ilerlemesinin engellemek amacı ile faaliyetlerine devam etmektedir. 

Bununla birlikte, İngiliz Saltanatı kökenli İngiliz casusluk teşkilatının müdahaleleri ve cinayetleri sadece İran ile sınırlı değildir. İngiliz casusluk teşkilatı savaşın başlaması için Irak’a kitle imha silahları sağlamsında rol oynamış ve binlerce insanın ölümünün sebebi olmuştur. 

Bir süre önce, bir başka utanç verici leke daha İngiliz casusluk teşkilatının ve bazı batılı casusluk teşkilatlarının alnına Libya’da sürülmüştür, Batı ülkeleri arasında özellikle İngiltere Libyalı inkılapçılara sempati gösterşrken diğer taraftan eski diktatör Kaddafi ile samimi işbirliği halinde olmuştur. 03 Eylül 2011 tarihinde BBC Persian sitesinde, Trablus’taki bir devlet binasında Albay Kaddafi ve İngiliz casusluk teşkilatı ve bazı batılı casusluk teşkilatlarının yakın işbirliğini gösteren belge ve dökümanları yayınlanmıştır. BBC’nin bu belgelerin İnsan Hakları gözetmenlerine ulaştığına işaret etmiştir ve İnsan Hakları Örgütü de bu belge ve dökümanların Libya İstihbarat Teşkilatı, CIA, MI6 ve diğer batılı istihbarat servisleri arasındaki yakın ilişkiyi gösterdiğini belirtmiştir. Bunun yanısıra MI6’nın adı Rupert Murdock Skandalına da karışmış ve MI6 İngiliz vatandaşlarının telefon konuşmalarını dinlenmekle itham edilmiştir.

Denilebilir ki, İngiliz casusluk teşkilatı bugün dünyanın en yaygın casusluk ağlarından birisidir ve tarihine bakıldığında cinayetler ve sebep olduğu facialar açısından oldukça siyah bir dosyaya sahiptir. Bu bağlamda, İngiliz Saltanatı’nın temelini attığı İngiliz casusluk teşkilatı da İngiliz Hanedanlığı’nın alnındaki bir başka utanç lekesidir.

News ID 1415401

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha