Şehit Tuğgeneral Hüseyin Hemedani hakkında basılan Halep Saatiyle 16:00 kitabı, onun Halep’te geçirdiği zaman dilimindeki 65 kısa hatırasını anlatıyor. İranlı komutanın hayatında farklı zamanlarda çekilmiş resimler de kitaba değer katan başka bir özelliktir. Böyle değerli bir kitabın meydana gelmesinde rol üstlenen Zehra Hemedani ve Seyyid Hasan Şükri'ye teşekkür etmeyi bir borç biliriz.
İranlı komutan hakkındaki hatıraları kitap haline getiren ve baskısını yapanlar çok büyük bir işe vesile oldular. Çünkü böyle büyük bir komutanın hatıralarının bize aktarılması hayatımıza yön vereceğinden hiç şüphemiz yoktur. Aslında bu şekilde kendisini Allah’a adamış şahsiyetlerin hayatlarını çok iyi okumamız gerekir. Kalırsak gaziyiz, ölürsek de şehidiz. Bu söz tam da Şehit Hüseyin Hemedani’nin hayat hikayesini anlatmaktadır.
İran, geçmişte Suriye’nin yanında olduğu gibi günümüzde de yanlız bırakmayıp her türlü desteği vermektedir. Elbette bu sıkı dostluk birkaç yıllık değildir. İran'ın Suriye'ye verdiği destek hiç şüphesiz günümüze kadar da devam etmiştir. Birisi dünyayı yönetmeye ve her yeri işgal etmeye çalışan büyük şeytan ve siyonist güçlere karşı savaş verirken, diğeri de her türlü şarta rağmen varlığını sürdürmeye çalışıyor. Bundan dolayı Şehit Hemedani bu iki ülkenin varlığı için bir simgedir. Bu büyük komutan ve onun gibi kahramanlar olmasaydı, hiç şüphe yok ki günümüz dünyası çok farklı olurdu.
İran’da askeri alanda birçok faaliyette bulunan şehit Hemedani, bu faaliyetlerini askeri danışmanlık görevinde Suriye’de de devam ettirerek, oradaki mazlumlara adeta kurtuluş kaynağı olmuştu. Suriyelilerin bu kurtuluş kaynağı maalesef terör örgütlerine karşı mücadelede şehit oldu. 9 Ekim 2015’te İran Devrim Muhafızları tarafından şehadet haberi ulaştığında artık aramızdan bir çınarın daha göçtüğünü üzüntüyle karşıladık.
Ruhun şad olsun ey aziz komutan!
T.Ç.
yorumunuz