Ramin Hüseyinabadiyan - Musul’un DEAŞ’tan kurtarma operasyonundan bir ayı aşkın zaman geçiyor. Bu süre içinde Polis, Ordu, Peşmerge ve Haşdi Şabi güçlerinden oluşan Irak güçleri operasyonun farklı bölgelerinde göz alıcı ilerlemeler kaydetti ve yüzlerce tekfirci teröristi etkisiz hale getirdi. Bu operasyona ilişkin son haberlere göre Musul’un güney ekseni tamamen kurtarıldı ve Irak güçleri bu bölgenin tamamını teröristlerden temizleyip Irak bayrağını kamu binalarının üzerine asmayı başardı.
Teröristler ve onların bölgesel ve uluslararası destekleyicilerinin tahminleri dışında gerçekleşen Irak güçlerinin hızlı ve büyük çaplı ilerleyişi tekfirci teröristlerin saflarında korku ve becereksizlik dalgasının yükselmesine yol açtı. Bu ilerlemelerin hızlanması Irak Başbakanı Haydar el İbadi’nin operasyonların önceden planlanmış Musulu Kurtarma Operasyonu’nun programından çok daha hızlı olduğunu söylemesine neden oldu. Tekfirci teröristlerin Musul cehenneminden kurtulmak için tüm umudu Musul’dan Suriye’nin Rakka eyaletine kaçarak bir taraftan kendi canlarını kurtarmak diğer taraftan da yeniden güçlenip Musul’a geri dönmekti.
Bunlara rağmen El-İbadi’nin tedbirli davranması ve Haşdi Şabi’nin gösterdiği cesaretler ve fedakarlıklar tekfiecilerin bu taktiğini yerle bir etti. Silahlı Güçlerin Başkomutanı El-İbadi teröristlerin Rakka’ya kaçmalarını engellemek için Haşdi Şabi güçlerini Musul’un batı eksenindeki tüm operasyonları gerçekleştirmekle görevlendirdi ve bu güçler bölgedeki DEAŞ’a karşı savaşlarda parlak sonuçlara ulaşarak bu terörist grubun Rakka’ya uzanan en önemli kaçış yolunu kesmeyi başardı.
Irak güçlerinin Musul’un farklı bölgelerindeki büyük başarıları teröristlerin saflarında kopuklukların oluşması ve onların Irak güçleri karşısında direnmeye yeteri kadar güçlü olmadıklarını öğrenmelerine yol açtı. Ağır ve hafif silahları kullanmakta başarısız ve güçsüz kalan teröristler Irak sivillerinin saflarına korku salmak ve kendi yapmacık güçlerini büyültmek için Medya Savaşı kullanmaya yönlendi. Teröristler bu taktiği kullanarak savaş meydanında uğradıkları ağır hezimeti ve büyük yenilgiyi az da olsa teselli edip kendi güçlerinin daha fazla çözülmesini engellemeye çalıştı.
Bu doğrultuda tekfirciler son günlerde basın olanaklarını kullanarak Amaq gibi kendileri yönettiği medya kuruluşlarının aracılığıyla Musul’u Kurtarma Operasyonuna rağmen bu terör grubunun hala kentin büyük bir kısmına hakim olduğu iddiasını yaymaya çalıştı, ancak bir bölgeye hakim olmak için orada bölgedeki işleyişin tümünü kontrol etmeden sadece askeri olarak bulunmak yetersiz kalır. Öte yandan bu bölgenin tüm sakinlerinin de emrinizin altında olmaları gerekiyor: böylece DEAŞ bölgedeki kamuoyunu göz ardı ederek Musul’un çeşitli yerlerinde sadece askeri olarak bulunduğuna dayanıp var olmayan gücünü göstermeye çalışıyor.
Diğer taraftan da tekfirciler, Iraklı siviller ve vatandaşların yüreklerine korku yaymak için işledikleri cinayetlerin videosunu çekip kendi haber sitelerinde yayınlamaya çalışıyor. Böylece halkın Irak güçlerine katılıması ve onları desteklemesini durduramayı planlıyor. Bu taktikle birlikte teröristler Irak güçlerine karşı psikolojik bir savaş açarak kendi saflarındaki yetersizlikleri ve kopuklukları gidermek istiyor.
DEAŞ'ın amacı kendi medya olanaklarını kullanarak gerçeklerin kamuoyuna ulaşmasını engellemektir. Bu yüzden Musul Savaşı’nda olup bitenleri ters göstererek kamuoyunu etkilemek ve güç dengesini kendi lehine çevirmek istiyor. Oysa ki onların bu çabası şimdiye dek sonuçsuz kaldı.
Bunların yanında son günlerde tekfircilerin Neynava eyaleti’ndeki hoparlörlerden El-İbadi’nin terörü gibi komik iddiaları yaymaya çalıştıkları öğrenildi. Bunlar bir taraftan El-İbadi’nin terörünün DEAŞ için eski ve önemli bir rüya olduğunu diğer taraftan da teröristlerin Musul bataklığından kaçamak için tüm güçleriyle çırpınmalarını ortaya koyuyor.
Başta Rus Haber Ajansı Sputnik teröristlerin El-İbadi’nin terör iddiasını yayınladı. Ardından ise DEAŞ'ı destekleyen medya kuruluşları propaganda amaçlı psikolojik savaş oluşturmak için bu yalan iddiaları geniş çapta yayınlamaya çalıştı. Tüm bunlara rağmen Irak hükümeti bu yalan iddiaların yayınlanmasına karşı hiçbir tepki göstermeyerek bu tür olayların onlar için komik ve değersiz olduğunu gösterdi.
DEAŞ'ın gücünü büyültmek için başlatılan medya savaşları ve propaganda oyunlarında bu terörist grubun tek başına olduğunu düşünmek büyük bir yanlış! Zira ki DEAŞ'ın bölgesel destekleyicileri bu sefer de kendi medya kuruluşlarını bu terör grubuna hizmet etmek amacıyla bir araya tolapladı. Bunlara örnek sabahtan akşama kadar tekfircilerin Irak ve Suriye’de çeşitli bölgeleri kontrol altına geçirdiklerini içeren yalan haberleri yayınlayan Alarabiye, Aljazeera ve Alhadas gibi basın organları!
Her zaman DEAŞ-Siyonizm çıkarlarına hizmet eden Suudi-Katar basını bu sefer de DEAŞ'ın bir kolu olarak bu grubun gerçek dışı gücünü gerçek ve yenilmez olarak göstermeye çalışıyor. Eskiden beri yapılan bu strateji hep başarısız sonuçlarla karşılaştı. Bu konuda Haşdi Şabi sözcüsü Ahmadal Asadi şöyle konuştu: “Irak güçlerinin DEAŞ'a karşı gerçekleştirdiği operasyon bu grubun belini kırarak onların gerçek büyüklüğünü açığa çıkardı.”
Tüm bunlara rağmen Irak güçlerinin Neynava eyaletinde başlattığı operasyonlar kapsamında bu güçler ve özellikle Haşdi Şabi bu bölgelerde göz alıcı ilerlemeler gerçekleştirdi. Irak güçlerinin büyük başarıları tekfirci teröristlerin bir çoğunun Musul’dan kaçamasına neden oldu. Günümüzde ise kaçacak yolları olmayan teröristler kendilerini büyük bir bataklığın içinde mahpus olarak buldukları için destekleyicilerinin yardımıyla psikolojik savaş oluşturma ve medya propagandacılığı gerçeklelştirmeye yönlendi.
yorumunuz