ABD ve Batı'nın desteklediği Suriye’deki Kürtler, Suriye'nin verimli tarım arazileri ve petrol kuyuları bakımından zengin olan kuzey ve doğu bölgelerinde yer alıyor.
2011 yılında "Suriye Krizi"nin başlamasıyla ve IŞİD’in Suriye ve Irak topraklarını işgal etmesiyle birlikte, "özerk yönetim" kurdular. Daha sonra, teröristleri kontrolleri altındaki bölgelere yaklaşınca ABD'nin liderliğinde IŞİD'e karşı Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) oluşturdular. Suriye Demokratik Güçleri, aslında Suriye'deki Kürtlerin oluşturduğu askeri bir ittifaktır ve ABD tarafından desteklenmektedir. Bu güç, aynı zamanda Suriye'nin Kuzey ve Doğu Bölgesi Özerk Yönetimi (AANES)’ nin resmi askeri kanadıdır.
Türkiye ile PKK arasındaki silahlı çatışma, 1984 yılında başlamıştır. Ankara, Suriye’deki Kürtleri PKK'nın bir parçası olarak görmekte ve onları terörist olarak kabul etmektedir. Türkiye, PKK teröristleriyle mücadele etmek ve güney sınırlarını güvence altına almak gerekçesiyle 2016 yılından itibaren Suriye topraklarına saldırı başlatmıştır.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde yaşayan Suriye Kürtlerinin Temsilcisi Fethullah Hüseyni, Mehr Haber Ajansı'na verdiği röportajda, Suriye Kürtlerinin kontrolündeki bölgelerdeki son durumu, Türkiye'nin saldırılarını, Suriye Demokratik Güçleri'nin ve Colani rejiminin geleceğini değerlendirdi.
1. Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ile Türkiye'ye bağlı silahlı grupların Teşrin Barajı ve Münbiç’teki çatışmalarında son durum nedir? Savaşın gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Türkiye ordusu ile Suriye Demokratik Güçleri (SDF) arasındaki çatışmalar her gün Teşrin Barajı ve Karakozak Köprüsünde devam etmektedir. Türkiye, insansız hava araçlarıyla Kürt sivilleri ve SDF güçlerini hedef almaktadır. Türkiye, sivillerin ve SDF güçlerinin öldürerek, Teşrin Barajı'nı ele geçirmeye çalışmaktadır. Teşrin Barajı, enerji, su ve elektrik açısından sadece kuzey doğu ve kürtler için değil, Suriye'nin tamamı için stratejik bir öneme sahip bir bölgedir.
Türkiye, Kobani şehrini ele geçirmeyi ve Kürtlerin kontrolündeki bölgeleri küçültmeyi hedeflemektedir. Şu anda Münbiç şehrinin yarısı işgal altında, diğer yarısı ise Suriye Demokratik Güçleri ve Münbiç Askeri Konseyi'nin elindedir. Bu bölgeler daha önce SDF'nin kontrolündeydi, ancak Türkiye'nin amacı, Suriye'nin Kürt bölgesinin haritasını değiştirmek ve Kürtlerin Colani rejimiyle yapacakları müzakerelerde güçlü bir pozisyona sahip olmamaları için ellerindeki toprakları azaltmaktır.
2. Şu anda Suriye Kürtlerinin en büyük zorluğu nedir? Colani rejiminin baskıları mı yoksa Türkiye'nin saldırıları mı?
Suriye Kürtleri, IŞİD teröristleriyle mücadele edip halklarını korumaya başladıkları günden bu yana sadece Türkiye bizim için sorun yarattı ve her geçen gün Kürtler için yeni zorluklar çıkarmaktadır. Türkiye'nin Kürt korkusu vardır. Kendi sınırlarında Kürt bölgelerinin varlığını kabul etmemektedir. Suriye Demokratik Güçleri (SDF) sadece kendisini savunuyor ve Türkiye veya başka bir ülke için bir tehdit oluşturmamaktadır. Türkiye tüm silahlarını Suriye’deki Kürtlere karşı kullandı ancak şu ana kadar Suriye'de hedeflerine ulaşamadı ve onları yok etmeyi başaramadı.
Bizim geçici Şam yönetimiyle bir sorunumuz yok çünkü bu hükümet, Şam halkını ikna edip hükümetini yenilemek için 1 Mart'a kadar fırsatı var. Bana göre başarılı olamayacaktır. Şam ve çevresinde Araplara ve dini hareketlere ve çeşitli partilere yönelik intikam operasyonları kayıtlarda kara bir nokta haline gelmiş ve radikal bir geçmişe sahip olan Golani rejimi bu bölgelerdeki sivillerin siyasi ve sivil taleplerini uyum sağlayıp kabul edememiş gibi görünmektedir. Benim tahminim, bu rejim uzun sürmeyecek ve yok olacaktır.
3. Suriye'nin mevcut hükümet yetkililerinin, Kürtlere karşı savaşan bir geçmişe sahip olduğu göz önüne alındığında, Suriye Kürtlerinin Colani rejimiyle bir anlaşma yapması ne kadar olasıdır? Sizce bir anlaşma yapılacak mı?
Colani, kuzey ve doğu Suriye'de 15 binden fazla nüfusu bulunan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile müzakere etmek zorundadır, Bana göre bunlar geçici bir projedir ve farklı zevklere sahip tüm insanların özgürce yaşadığı "özgür ve gelişmiş bir Suriye"yi yeniden canlandırmayı başaramazlar, hatta Şam'da bile başaramayabilirler.
Kürtlerin Colani rejimiyle anlaşması, ABD'nin arabuluculuğunu gerektirmektedir. ABD şu anda arabuluculuk yapıyor, ancak şu ana kadar herhangi bir somut sonuç elde edilememiştir. Kürtler ve Colani rejiminin nasıl bir anlaşma yapacağı belirsizdir. Şu anda Suriye bölünmüş durumda ve işgale açık bir ülke haline gelmiştir. İster Colani isterse Şam'da başka bir hükümet iktidarda olsun, Suriye'nin parçalanmasını önlemek için Kürtlerle bir anlaşmaya varması gerekiyor. Kürtler, Suriye'nin gelecekteki karar vericilerinin güçlü bir parçasıdır ve Suriye'de bir ortak olarak onlarla işbirliği yapılmalıdır.
4. Suriye hükümeti, Kürt güçlerinin herhangi bir anlaşma için silahlarını bırakması gerektiğini şart koşmuş, ancak Suriye'deki Kürt askeri komutanlığı bunu reddetmiştir. Mazlum Kobani (Kürt milislerinin komutanı) ve diğer liderler, Suriye'nin bölünmesini istemediklerini ifade etmişlerdir. Sizce Kürtler için bu sorunların en iyi çözümü nedir? Hem siyasi hem de askeri açıdan?
Kürtler her zaman Suriye krizinin siyasi çözümünün bir parçası olmaya çalışmışlardır ve son 13 yıldır bu ülkedeki çatışmaların bir parçası olmamışlardır. Suriye Demokratik Güçleri (SDF) silahlarını bırakmayı planlamıyorlar, çünkü onlar kendi topraklarında savunma yapan bir güçtür ve saldırgan bir güç değildirler. SDF, gelecekteki Suriye ordusu için sağlam bir temel oluşturacaktır. Şu anda Suriye'nin ordusu yoktur. Hiçbir devlet yoktur, bu nedenle Suriye'de yeni bir iktidara gelecek olan herkes, Kürtleri siyasi ve askeri karar alma süreçlerine ortak olarak kabul etmeli ve Kürtlere özel bir yer tanımalıdır. Eğer Kürtler görmezden gelinirse, kendi kaderleri hakkında başka bir karar almak zorunda kalacaklardır. Biz huzur ve istikrardan yanayız.
yorumunuz