MHA - İran Cumhurbaşkanı Ruhani BM Genel Kurulu’nda yaptığı Konuşmada, İran halkının binlerce müslümanın hayatını kaybetmesine neden olan Mina'daki faciadan dolayı büyük bir üzüntü duyduğunu belirterek, Suudi yöneticilerinin kendi sorumluluğundan kaçtığını ve bu olayın bir doğal hadise niteliğinde olmadığını söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani ayrıca, Birkaç yıl önce BM Güvenlik Konseyi’nde İran aleyhine onaylanan adaletsiz kararlara değinerek, “BM Güvenlik Konseyi’nde onaylanan 2231 sayılı karar da bazı ciddi eksikliklerine rağmen yine de İran'a karşı onaylanan önceki kararların ortadan kaldırılması yönünde önemli bir adım oldu” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Ruhani, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei’nin buyrukları ve ayrıca İran’ın savunma doktrini nedeniyle İran’ın hiçbir zaman nükleer silahlar üretmek istemediğini kaydederek, nükleer anlaşmanın ‘savaşa galip çıkma’nın en tipik örneği anlamına geldiğini ve bu anlaşmanın Ortadoğu’da başka bir savaşın başlatılamsı ve bazı büyük tehditlerin önlenmesine neden olduğunu ifade etti.
Nükleer anlaşmanın nihai amaç olmadığını belirten Ruhani, sürdürürlebilir barış ve istikrar konusunda nükleer anlaşmanın olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu ve ayrıca sözü edilen anlaşmanın birçok kazanımlara zemin hazırlayacak bir gelişme niteliğinde olduğunu söyleyerek, kazan-kazan kuralına dayalı olarak İran’ın yine de bölgede barışçıl siyastler izleyeceğini açıkladı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın dünyadaki en gergin bölgelerden olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Ruhani, bu krizlerin şiddetlenip devam etmesinin başka ülkelerin de bu krizlere maruz kalmasına neden olabileceğini açıklayarak, "Şu an dünyanın en tehlikeli sorunu terör örgütlerinin terör devletlerine dönüşmesidir" dedi.
Ruhani, kendi kültür ve tarihi eselerini koruyan İran halkının iyi bir geleceği düşündüğünü belirterek, “Biz geçmişi unutmayız, ancak geçmişte de kalmak istemiyoruz. Biz İran’a dayatılan savaş ve yaptırımları aklımızdan atamayız, yalnız barış ve kalkınmayı da düşünürüz” açıklamasını yaptı.
M.K
yorumunuz