Pakistan'ın eski BM Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Şemşad Ahmed Han, Mehr Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Trump'ın İran'la yeniden müzakere önerisine güvenilemeyeceğini belirtti.
Han, Müslüman ülkelerin Batı ile müzakere yaparak taviz vermek yerine kendi aralarındaki ilişkileri güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamalarına devam eden Ahmed Han, "ABD kendi çıkarlarını her zaman önceliklendirir. Özellikle Başkan Donald Trump'a hiçbir şekilde güvenilemez. Çünkü Trump bir siyasetçi değil, aslında bir tüccardır ve tek amacı ticari çıkarlar doğrultusunda anlaşmalar yapmaktır. Ayrıca Trump hiçbir hukuka bağlı kalmaz." dedi.
Han, ABD'nin geçmiş başkanlarının da dünya ülkeleriyle birçok müzakere yürüttüğünü, ancak çıkarları tehlikeye girdiğinde geri adım atarak anlaşmaları ihlal ettiklerini ve kolayca bu mutabakatlardan çekildiklerini ifade etti.
İran ile ABD arasındaki müzakerelerle ilgili görüşlerini de paylaşan Han, "ABD'ye güvenilemez, özellikle Donald Trump'a hiçbir şekilde güvenilemez. Trump, önceki başkanlık döneminde İran'la bir anlaşma yaptı ancak bunu kolayca iptal etti. O, tıpkı Bush gibi dünyayı karıştırdı." ifadelerini kullandı.
Han, Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" adı altında İsrail’in Orta Doğu'daki pozisyonunu güçlendirmeye çalıştığını ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyarak ABD Büyükelçiliği'ni buraya taşıdığını hatırlattı. Han'a göre Trump, ikinci döneminde İsrail'in bölgedeki konumunu daha da güçlendirmek istiyor.
Pakistanlı önde gelen siyasetçi, Trump'ın Gazze halkını zorla göç ettirme planına sert tepki göstererek bu açıklamaları şiddetle kınadı.
Han, "Bazı İslam ülkeleri, Amerikan liderlerinin yönlendirmesiyle İsrail ile normalleşmeyi resmileştirmek istiyordu. Ancak Filistinliler, Aksa Tufanı ile bu kirli planları boşa çıkardı. Biz Müslümanlar, Amerika'nın pençesinden kurtulmalıyız." dedi.
Pakistan'ın eski Tahran ve Seul Büyükelçisi, Müslüman ülkelerin birleşmemesi halinde Trump'ın saldırgan politikalarının yalnızca Gazze, Kanada ve Meksika ile sınırlı kalmayacağını, Müslüman ülkeleri de hedef alacağını belirtti.
Bu deneyimli Pakistanlı diplomat, Müslüman ülkelerin birliğinin zorunlu olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Arap ülkeleri tek başına Amerika'ya karşı koyamaz. Suudi Arabistan bir İslam ordusu kurdu, ancak bu ordu yalnızca Suudi Arabistan'ın çıkarlarına hizmet ediyor. İran, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Endonezya, Mısır, Katar, Malezya ve Bangladeş gibi ülkeler askeri bir ittifak oluşturabilir ve bu sayede siyasi, ekonomik ve savunma alanlarında ortak hedeflere ulaşabilir."
yorumunuz