Türkiye, İsveç'in NATO'ya katılım başvurusunu onaylama sürecini tamamladı. İlgili kanun Resmi Gazete'de yayımlandı. Belge, parlamento tarafından onaylanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı.
İsveç, Madrid’deki NATO zirvesinde varılan tüm anlaşmaları yerine getirdi mi?
Hazar Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (KİSİ) Genel Direktörü, Ulusal Savunma Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Emekli Albay İgor Korotçenko, Sputnik’e demecinde, İsveç’in Türkiye'ye karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bir tür uzlaşmacı çözümün varlığından söz edilebileceğini belirtti.
Korotçenko, “İsveç'in Türkiye'ye karşı yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği çok açık. Üstelik İsveç hükümeti, Ankara'nın öne sürdüğü bir takım talepleri henüz hayata geçirmeye bile başlamadı. Dolayısıyla İsveç'in NATO üyeliği başvurusunun onay sürecinin tamamlanması konusunda bir tür uzlaşı çözümünün var olduğu açık. Anladığım kadarıyla Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya katılımını onaylamasına karşılık, ABD ile F-16 savaş uçaklarının tedarikine ilişkin anlaşmalar çerçevesindeki engel kaldırıldı. Dolayısıyla İsveç başvurusunun onaylanma sürecinin özünde askeri-siyasi bir işlem olduğu söylenebilir. Bu anlaşmanın Türkiye için ne kadar başarılı olduğunu ilerideki gelişmeler gösterecek” dedi.
Ankara'nın ısrarla vurguladığı ‘İsveç'in terör örgütleriyle mücadele konusundaki tutumunda’ herhangi bir değişiklik beklenmemesi gerektiğine vurgu yapan uzman, “İsveç ve diğer İskandinav ülkeleri bence Müslümanların onurunu incitecek eylemlerine devam edecekler. Aynı şekilde Türkiye'de yasaklı terör örgütlerinin faaliyetleri İsveç topraklarında yine devam edecek. Bu konuda herhangi bir değişiklik olmayacak. İsveç, Türkiye'ye karşı temel yükümlülüklerini yerine getirmedi. Dolayısıyla örneğin PKK militanlarının İsveç topraklarındaki faaliyetleri bana göre devam edecek gibi görünüyor” diye konuştu.
Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarının satın alınmasıyla bazı risklerle karşı karşıya kalabileceğini belirten Rus uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsveç başvurusuyla yapılan anlaşma kapsamında F-16’ların alımıyla ilgili olarak, ABD'nin ne kadar sürede harekete geçeceği ve bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getireceği konusunu şimdilik bir kenara bırakalım. Bunu zaman gösterecek. Burada özellikle Türkiye’nin ciddi siyasi risklerle karşı karşıya kalacağını belirtmekte yarar var. Çünkü uygun lojistik ve yedek parça temini gerektiren karmaşık Amerikan hava aracı satın alınıyor. Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerde teorik olarak olası bir anlaşmazlık durumunda Türkiye, malzeme ve hizmetlerden yoksun kalacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalabilir. Yani ABD bunu Türkiye Cumhuriyeti üzerinde siyasi baskı aracı olarak kullanacaktır. Modern dünya böyle. Ankara'nın bunu anladığını düşünüyorum.”
yorumunuz