ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato'nun Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez, Komisyon'da Türkiye aleyhine yaptığı zehir zemberek konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sadece rahatsız edici değil aynı zamanda kabul edilemez son eylemlerini kınamak için kürsüye çıktığını' söyledi.
Demokrat Parti'nin saldırgan dış politikasının sözcülerinden biri olan Menendez, "Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atina'ya füze saldırısı tehdidinde bulundu. 'Yunanistan, füzelerimizden korkuyor. Tayfun füzesi Atina'yı vurur diyorlar', sonra da doğrudan Yunan halkına seslenerek 'Vuracak tabii sen rahat durmazsan' ifadelerini kullandı. Bir NATO üyesi, üç milyon sivilin yaşadığı Atina'yı doğrudan hedef almakla tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler'e (BM) göre sivillere yönelik kasıtlı saldırı, savaş suçudur" diyerek şöyle bir manzara çizdi:
"Erdoğan yıllarca içeride ve dışarıda baskıcı, demokrasi karşıtı politikalar izledi. Erdoğan, Türkiye'de hakaretleri ve ifade özgürlüğünü suç haline getirmekten, muhalifliği ve siyasi muhalefet figürlerini bastırmaya kadar o kadar çok demokrasi ve insan hakları aktivistini hapse attı ve susturdu ki, bir noktada Türk hapishanelerinde Türkiye'deki herhangi bir yerden daha fazla avukat ve gazeteci vardı."
Menendez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir gece ansızın gelebiliriz" sloganı eşliğinde Yunanistan'a yönelik politikalarını ve Ankara'nın PKK'nın uzantısı, dolayısıyla 'terör örgütü' kabul ettiği Suriye'nin kuzeyindeki Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) yönelik operasyonlarını da eleştirdi.
Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak getiren hapis cezası kararını da gündeme taşıdı:
"Daha geçen hafta Erdoğan'ın siyasi rakiplerinden biri olan İstanbul'un popüler belediye başkanı 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suçlama ne? Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret. Bu, bir eyalet seçim komisyonuna veya Federal Seçim Komisyonuna veya bu tür herhangi bir kuruluşa hakaret ettiği için bir Amerikalının 2.5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına eşdeğer. Hapis cezası yeterince açık mesaj vermiyormuş gibi mahkeme, belediye başkanına siyasi yasak da getirdi. Erdoğan bu saldırganlığı ve baskıyı kendi ekonomisinin korkunç başarısızlığından dikkatleri uzaklaştırmak için kullanıyor olabilir. İnadına yapıyor olabilir. Ya da bir haydut olduğu için yapıyor olabilir. Net olan bir şey varsa, o da ABD'nin Erdoğan'ın eylemlerini ciddiye alması gerektiği."
"Uluslararası yasaları ihlal ettiği, demokratik normlara meydan okuduğu ya da güçlerinin insan hakları ihlalleri yapmasına izin verdiğinde, Erdoğan'ı davranışlarından sorumlu tutmalıyız" vurgusu yapan Menendez şöyle devam etti:
"İşte bu yüzden Türkiye'de özgür ve adil seçimler için çağrıda bulunuyorum. Uluslararası demokrasi topluluğundan Erdoğan'ın siyasi rakibini hapse atmasını kınamasını istiyorum. Müttefiklerimizin Suriye'nin kuzeyine yeni saldırıları engellemek için kozlarını kullanmalarını istiyorum. Ve Erdoğan'dan Yunanistan üzerindeki tüm uçuşları durdurmasını ve Kıbrıs'tan tüm Türk askerlerini çekmesini talep ediyorum."
"Tüm bu davranışlar göz önüne alındığında, ABD, F-16 savaş uçaklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ellerine bırakmamalı. Bu nedenle, Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak, kendisi tüm bölgedeki saldırgan kampanyasını durdurana dek, Türkiye için herhangi bir F-16'yı onaylamayacağım."
"Senato'daki çalışma arkadaşlarıma şunu söyleyerek bitireceğim: Erdoğan'ın saldırganlığı karşısında Amerikan değerlerini savunmaktan korkmayın. Uluslararası topluluğa da Türkiye'yi uluslararası hukuku ihlal etmekten sorumlu tutmaktan çekinmemesi için sesleniyorum. Erdoğan'ın Tayfun füzelerinin gölgesinde yaşayan (Yunan) vatandaşlar da, ABD'nin sizinle omuz omuza durduğunu unutmayın. Ve Türkiye'de hâlâ özgür, demokratik bir gelecek umut eden insanlara 'pes etmeyin' diyorum. Yakında bir gün cesaretinizle yurdunuza barış ve refah geri dönecektir."
Kaynak: Sputnik
yorumunuz