İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Emir Said İrevani, dün BM Güvenlik Konseyi'nin Ortadoğu ve Suriye konulu toplantısında yaptığı konuşmada, "İran İslam Cumhuriyeti, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne sarsılmaz bağlılığını bir kez daha vurgulamaktadır" dedi.
İrevani'nin konuşması şöyle:
"Sayın Başkan
Suriye'deki mevcut durumu göz önünde bulundurarak şu noktaları vurgulamak isterim:
1. Suriye hala önemli insani ve ekonomik zorluklarla karşı karşıyadır. Bu krizlere çözüm bulmak, hayati altyapıların yeniden inşası ve temel hizmetlerin canlandırılmasına öncelik verilmesini gerektirir; bu, ülkenin yeniden inşası süreci için son derece önemlidir. Ancak bu çabalar, ABD Avrupa Birliği tarafından uygulanan haksız ve yasa dışı sınır ötesi yaptırımlar nedeniyle ciddi şekilde engellenmektedir. Geçici kolaylıklar veya sınırlı insani muafiyetler sağlanması, sürdürülebilir bir çözüm olarak kabul edilemez. Bu yasa dışı eylemler tamamen kaldırılmalıdır, çünkü Suriye halkının temel haklarını ihlal etmekle birlikte toplumun en savunmasız kesimlerine orantısız şekilde zarar verir ve ülkenin iyileşme sürecini aksatır. Ayrıca, bu adaletsiz tedbirlerin kaldırılması, Suriyeli tüm mülteci ve göçmenlerin güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde geri dönmesi için gerekli ortamın oluşturulması için temel bir koşuldur.
2. Suriye'de terörizmin yeniden ortaya çıkması, giderek artan bir tehdit oluşturur. Çelişkili hedeflerle hareket eden yabancı terörist güçlerin varlığı, istikrarsızlığı artırmakta ve bölgesel ve uluslararası güvenliği ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi Genel Sekreter Yardımcısı'nın bu konseyde uyardığı gibi, "gelişmiş silahların teröristlerin eline geçmesi tehlikesi" hala ciddi bir endişe kaynağıdır. Şu anda, bazıları IŞİD ile bağlantılı olabilecek yaklaşık 42 bin 500 kişi, Suriye'nin kuzeydoğusunda tutuklama kamplarında tutulmaktadır. Bu kişilerin ülkelerine geri gönderilmesi ve yasal süreçlerle yargılanmaları için yapılandırılmış ve hesap verebilir bir süreç oluşturulması, Suriye'ye ve tüm bölgeye istikrar getirmek için gereklidir. İran İslam Cumhuriyeti, terörizme karşı mücadeleye olan bağlılığını sürdürmekte ve bu kritik zorlukla mücadele etmek için uluslararası meşru ortaklarla işbirliği yapmaya hazırdır.
3. Suriye'nin tüm topluluklarının hakları, uluslararası hukuk çerçevesinde tamamen saygı gösterilmelidir ve özellikle Aleviler ve Şiiler olmak üzere azınlıkların zorla yerinden edilmesi amacıyla herhangi bir siyasi baskı veya zulüm derhal sonlandırılmalıdır. Aynı şekilde, Suriye'nin dini yerlerinin korunması, bu ülkenin kimliği ve birliği için hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, tüm Suriye topluluklarının dini yerlerine sınırsız erişim sağlamaları ve dini ritüellerini, zulüm, tehdit veya gözaltı korkusu olmadan özgürce yerine getirmeleri sağlanmalıdır.
4. Siyonist rejim, Suriye için hala ciddi bir tehdit oluşturmaktadır, çünkü defalarca bu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmiştir. Bu rejim, BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kararlarını açıkça ihlal ederek, Golan Tepeleri'ndeki işgalini sürdürmekte ısrar etmektedir. ABD’nin desteğiyle, İsrail işgalci rejimi işgal alanını genişletmiş ve Suriye'nin askeri ve araştırma altyapılarını sistematik bir şekilde yok etmiştir. Güvenlik Konseyi, bu ihlalleri durdurmak için kararlı bir adım atmalı ve İsrail rejimini Suriye'nin tüm işgal altındaki bölgelerinden geri çekilmeye zorlamalıdır.
5. İran İslam Cumhuriyeti, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha vurgulamaktadır. Suriye'nin geleceği yalnızca bu ülkenin halkı tarafından, herhangi bir dış müdahale veya dayatma olmadan belirlenmelidir. İran, serbest seçimler ve kapsamlı bir ulusal diyalog yoluyla kapsayıcı bir hükümetin kurulmasını desteklemekte ve bu süreçte tüm Suriyelilerin adil bir şekilde temsil edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı (2015), bu süreç için net bir çerçeve sunarak anayasa reformlarını anahtar bir öncelik olarak belirlemiştir. Ayrıca, İran, Suriye'nin uluslararası toplumdaki meşru ve layık yerini vurgulamaktadır ve bu ülkenin, ulusal egemenliğini koruyarak, uluslararası ve ikili yükümlülüklerini yerine getirme taahhüdüne dikkat çekmektedir.
6. İran İslam Cumhuriyeti, ABD’nin Tahran'a yönelik temelsiz iddialarını kararlı bir şekilde ve koşulsuz olarak reddetmektedir. Bu suçlamalar temelsiz olmakla birliktr açıkça gerçeği ve saha koşullarını çarpıtarak uluslararası toplumu yanıltmak amacıyla uydurulmuş gibi görünmektedir. Ne yazık ki, bu iddialar ne yeni ne de beklenmedik olup, yalnızca Washington'ın talimatlarının bir sonucu olarak her Güvenlik Konseyi toplantısında Tahran'ı suçlama gerekliliğinden doğmaktadır. Ancak gerçekler kendiliğinden gerçeği ortaya koymaktadır. Yıllardır ABD, terörizmle mücadele bahanesiyle, Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü defalarca ihlal etmiş ve jeopolitik hedeflerini ilerletmek için terörist gruplara ve İsrail işgalci rejimine sığınak sağlamıştır.
7. Son olarak, Sayın Başkan, İran İslam Cumhuriyeti, Suriye halkının iradesini temsil eden Suriye hükümetiyle, Birleşmiş Milletler ve bölgesel ortaklarıyla koordineli bir şekilde, Suriye'de ve bölgede kalıcı barış ve istikrar sağlamak için yapıcı bir rol üstlenmeye kararlıdır. Bu doğrultuda, Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Sayın Geir Pedersen'in çabalarını tam olarak destekliyoruz ve Birleşmiş Milletler'in bu süreçteki merkezi rolünü oynaması gerektiğini vurguluyoruz."
yorumunuz