İran’ın en önemli nükleer bilimcilerinden Mohsen Fahrizade geçtiğimiz Cuma günü Tahran eyaletinin Demavend ilçesine yer alan Abserd şehrinde düzenlenen terör saldırısında şehit düşmüştü.
Bu olayın ardından İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Fahrizade'nin şehit edilmesine ilişkin bir mesaj yaynlayarak, cinayetin faillerinin kesinlikle cezalandırılması gerektiğini vurgulamıştı.
Mehr Haber Ajansı, son yıllarda İranlı nükleer bilim insanlarına bir dizi terör eylemleri yapılmasıyla ilgili Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Utku Ryhan'la bir röportaj gerçekleştirdi. Aşağıdaki yazıda Utku Rehan'ın Mehr'e verdiği yanıtları okuyabilirsiniz:
1- Bidiğiniz üzere İranlı fizikçi ve bilim insanı Mohsen Fahrizade’ geçen Cuma günü düzenlenen bir terör saldırısında hayatını kaybetti. Son yıllarda İranlı nükleer bilim insanlarına bir dizi terör eylemleri yapılmıştır. Siz bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle İran devletinin ve milletinin acısını paylaştığımızı belirtmek isterim. Prof. Fahrizade bizim de şehidimizdir. ABD ve İsrail’in kendi ayakları üzerinde durmak isteyen ve emperyalizme direnen ülkelere karşı kirli bir savaş yürüttüğü bir gerçek. İran’ın bağımsızlıkçı tutumu ve bölgedeki etkin varlığı ABD-İsrail bloğu için bir tehdit oluşturuyor. Çünkü İran’ın Suriye, Filistin, Yemen gibi bölgelerde anti-emperyalist güçlere verdiği destek onların oyunlarını bozuyor. Bu nedenle İran, tıpkı Türkiye gibi hedefte olan bir ülke.
Elbette onlarınki umutsuz bir çaba. Belki suikastlarla bilim insanlarını ortadan kaldırabilirler. Ama İran halkındaki bağımsızlık ateşini ve fikrini yok edemezler.
İran’ın barışçıl nükleer programını engellemek istiyorlar. Çünkü emperyalistler ve siyonistler kendileri dışında hiçbir ülkenin enerji kaynakları anlamında gelişmesini ve güvenlik anlamında caydırıcı olmasını istemezler.
2- İranlı yekililer ve bazı uzmanlar Fahrizade suikastının arkasında MOSSAD’ın olduğu kanaatinde. Sizce İsrail’ın İran’ın bilim insanlarını hedef almasının asıl sebebi nedir?
İran’ın barışçıl nükleer programını engellemek istiyorlar. Çünkü emperyalistler ve siyonistler kendileri dışında hiçbir ülkenin enerji kaynakları anlamında gelişmesini ve güvenlik anlamında caydırıcı olmasını istemezler. İstiyorlar ki bütün Batı Asya devletleri onların kuklası olsun. Bu alçakça saldırının nedeni İran’dan duyulan korkudur. Ve şehit General Kasım Süleymani cinayetinden ayrı değerlendirilemez.
3- Türkiye’de 2006 yılından bu yana ASELSAN ve TÜBİTAK’ta F-16 savaş uçakları modernizasyonu, millî tank, insansız hava araçları gibi önemli projelerde çalışan en az 9 mühendis şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiştir. Aynı zamanda son yıllarda Tunuslu, Filistinli ve Mısırlı bilim insanlarının suikasta kurban gitmesine tanık oldu. Cinayet faillerinin doğrudan bu ülkelerin teknolojisini hedef aldığını gösteriyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Bu cinayetler bölge devletleri için ortak bir tehdide işaret ediyor. Batı kendisini dışında bir teknolojik gelişmeye tahammül edemiyor. Bütün ülkelerin kendilerine bağımlı olmasını istiyor. Türkiye’de de bunu yaşadık. Yıllarca kendi milli silahlarımızı, tanklarımız, uçaklarımızı, savaş gemilerimizi üretmemizi engellediler. Bu yönde çalışmalar yapan bilim insanlarımızı katlettiler. Bazılarını ajan yapmak istediler, yakalandılar. Ama artık bu dönemler geride kaldı. Türkiye hızla milli bir savunma sanayii inşa ediyor. Ortak tehditlerle karşı karşıya olan Türkiye ve İran’ın her alanda işbirliğini geliştirmesi emperyalistlere verilecek iyi bir yanıt olacaktır. Savunma sanayii ve teknoloji bu işbirliğinin önemli alanları olabilir.
yorumunuz