İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği yılın son basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bekayi, İran Dışişleri Bakanlığı Hukuki İşler ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Garipabadi’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) yetkilileriyle görüşmek üzere Viyana’ya gittiğini duyurdu.
Sözcü ayrıca İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi’nin, dün Tahran’da üç Avrupa ülkesinin büyükelçileriyle görüştüğünü belirtti.
Trump’ın mektubunu yayınlama planımız yok
Bekayi, Trump’ın İran’a gönderdiği mektupla ilgili olarak, şu an için mektubu medya ile paylaşma niyetinde olmadıklarını vurguladı.
İranlı yetkili “Bu mektupla ilgili medyada yayımlanan haberlerin çoğu spekülasyondan ibaret olup, kesin bir temele dayanmamaktadır” dedi.
Trump’ın mektubunun içeriği, konuşmalarından farklı değil
Bekayi, mektubun içeriği hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Mektubun içeriği, Trump’ın kamuya açık konuşmalarından büyük ölçüde farklı değildir ve benzer unsurlar içermektedir. Bu nedenle, mektuba yanıtımız incelemeler tamamlandıktan sonra uygun yollarla verilecektir.”
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin son Umman ziyaretinin Trump’ın mektubuyla ilgili olmadığını belirten Bekayi “Bu ziyaret, önceden planlanmış bir ziyaretti ve Sayın Erakçi de bunu açıkça ifade etmiştir” ifadesinde bulundu.
Her türlü saldırıya kararlılıkla yanıt vereceğiz
Bekayi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Yemen’e saldırı talimatında İran’a yönelik tehditler içermesi hakkında yaptığı açıklamada, “İran’ın toprak bütünlüğüne, güvenliğine ve ulusal çıkarlarına yönelik her türlü saldırıya kesin ve kararlı bir şekilde yanıt vereceğiz. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yoktur” şeklinde konuştu.
ABD ve müttefiklerinin, Yemen halkının direnişini başka taraflara mal etmeye çalıştığını belirten sözcü, bunun son 20 ay içinde direniş cephesi karşısında yaşadıkları yenilgileri telafi etme çabası olduğunu vurguladı. Yemen halkı ve hükümeti bağımsız karar verir Yemen’in direnişle olan ilişkisine değinen İranlı yetkili “Yemen halkı ve hükümeti, Filistin konusunda ve Filistin halkının meşru direnişini destekleme noktasında gerekli gördükleri adımları bağımsız bir şekilde atarlar”açıklamasını yaptı.
Fransa’da kayıp olan İranlı vatandaş gözaltında İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bir süredir Fransa’da kayıp olan İran vatandaşı hakkında bilgi vererek, “Bu kişinin Fransız polisi tarafından gözaltına alındığını öğrendik. Ancak gözaltı gerekçesi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz” diye kaydetti. Söz konusu kişinin Filistin yanlısı bir aktivist olduğunu ve Gazze halkını destekleyen paylaşımlar yaptığı bilgisini de paylaştı.
İranlıların ABD’ye seyahatine getirilen kısıtlamalar daha önce de yaşandı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD hükümetinin bazı ülkelerin, özellikle de Müslüman ülkelerin vatandaşlarına seyahat kısıtlaması getirdiğine dair haberlerle ilgili bir soruya yanıt olarak, bu tür kısıtlamaların esasen Müslüman ülkelerin vatandaşlarını hedef aldığını, kimlik, etnik köken ve din temelinde yapılan açık bir ırkçılık ve ayrımcılık örneği olduğunu ve insan hakları ilkeleri ile kurallarına aykırı olduğunu belirtti.
İran vatandaşlarının ABD’ye seyahatine yönelik kısıtlamaların geçmişte de yaşandığını ve Trump’ın ilk döneminde de benzer uygulamaların görüldüğünü hatırlatan Bekayi, bunun ABD’li siyasetçilerin İran halkına karşı düşmanlığının açık bir göstergesi olduğunu açıkladı.
İranlı yetkili bu kararın uluslararası düzeyde, milletler arası anlayış ilkesine zarar verdiğini ve farklı milletler arasında nefretin yayılmasına yol açtığını vurguladı.
ABD’nin Güney Afrika Büyükelçisini sınır dışı etme kararı uluslararası sözleşmelere aykırıdır
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD’nin Güney Afrika büyükelçisini sınır dışı etme kararıyla ilgili olarak, büyükelçinin Güney Afrika’daki Apartheid karşıtı hareketin önde gelen isimlerinden biri olduğunu ve Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davada önemli bir rol oynadığını hatırlattı.
Bu kararın nedeninin açık olduğunu belirten Sözcü, ABD’de ifade ve düşünce özgürlüğünün özellikle Filistin konusu gündeme geldiğinde baskı altına alındığını söyledi. ABD üniversitelerindeki öğrencilere yönelik uygulamaların da bu baskının bir yansıması olduğunu ekledi.
Bekayi, bu kararın uluslararası ve konsolosluk sözleşmelerine aykırı olduğunu ve düşünce özgürlüğüne saygısızlık anlamına geldiğini vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi kararlarının İran’a karşı yeniden uygulanması için hiçbir gerekçe yoktur
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, BM Güvenlik Konseyi kararlarının İran’a karşı yeniden yürürlüğe konulması gerektiği yönündeki iddialarla ilgili olarak, İran’ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğunu ve faaliyetlerinin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) ve Koruma Önlemleri Anlaşması çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi.
İran, Çin ve Rusya’nın yayımladığı ortak bildiriye de değinen Sözcü, İran’ın her zaman nükleer anlaşmanın (JCPOA) mantığını vurguladığını kaydetti.
Buna göre, İran barışçıl nükleer programına ilişkin güven inşa etmek için gönüllü adımlar atarken, karşılığında İran’a uygulanan tüm haksız yaptırımların kaldırılması gerektiği ifade edildi.
Lübnan ile olan ilişkilerimize büyük önem veriyoruz
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran ile Lübnan arasındaki ilişkiler ve iki ülke arasındaki uçuşlarla ilgili mevcut sorunlara dair bir soruya yanıt olarak, İran’ın Lübnan ile ilişkilerine büyük önem verdiğini ve Lübnan makamlarıyla iş birliği içinde havacılık alanındaki engellerin ve diğer ikili ilişkilerdeki sorunların çözülmesi için kararlı olduğunu söyledi.
Gharibabadi’nin IAEA Genel Direktörü ile Görüşmesi, İran’ın Ajans ile İş Birliğinin Devamıdır
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Viyana’ya giden Garibabadi’nin Rafael Grossi ile görüşmesi ve Grossi’nin İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili açıklamaları hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sözcü, “Sayın Garibabadi’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü ile yaptığı görüşme, İran’ın Ajans ile süregelen işbirliğinin bir parçasıdır ve ilgili uluslararası anlaşmalar çerçevesinde gerçekleşmektedir” açıklamasını yaptı.
Ayrıca, İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik tehditlerin son günlerde arttığına dikkat çeken Sözcü, bu tür tehditlerin teknik ve operasyonel boyutlarını değerlendirmek için istişarelerin artırılmasının doğal olduğunu belirtti. İran’ın, Ajans yetkilileriyle olan temaslarında bu tehditlerin sonuçları ve etkileri konusunda uyarılarda bulunduğunu da ekledi.
Ajans yetkililerinin siyasi tutumları İşbirliğine katkı sağlamaz
Bekayi, İran’ın Ajans yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde kendi tutum ve görüşlerini açıkça ifade ettiğini belirterek, “Bunu defalarca söyledik ve yine söylüyoruz: Ajans yetkililerinin ve Genel Direktör’ün siyasi açıklamaları, İran ile Ajans arasındaki iş birliğine hiçbir olumlu ve yapıcı katkı sağlamaz” dedi.
Genel Direktör’ün uluslararası bir makam olarak sorumlulukları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Sözcü, bazı Yönetim Kurulu ülkelerinin etkisinde kaldığı izlenimi uyandıran söylemlerden kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Bekayi, İran’ın temel yaklaşımının Ajans ve nükleer anlaşma taraflarıyla diyalog ve işbirliği olduğunu belirterek, “Pekin’de yapılan üçlü görüşme bu çerçevededir. Aynı şekilde, Avrupa ülkeleriyle de temaslarımız oldu ve bu görüşmeler gelecekte de devam edecek. Sayın Gharibabadi’nin ziyareti de İran ile Ajans arasındaki iş birliğinin bir parçasıdır” dedi.
İran ve Türkiye arasındaki işbirliği normal şekilde devam ediyor
Bekayi, İran ile Türkiye arasında bazı konularla ilgili görüş ayrılıkları olması durumunda, bu meselelerin diyalog yoluyla yönetilmesi gerektiğini belirterek, “Hiçbir taraf, komşuluk ilişkilerinin başka meselelerin gölgesinde kalmasını istememektedir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, ikili ilişkileri korumak ve bazı görüş ayrılıklarını yönetmek amacıyla iki ülke arasındaki temas ve ziyaretlerin devam ettiğini vurguladı. Avrupa ile görüşmelerimiz devam ediyor Bekayi, Avrupa ile yürütülen görüşmelere ilişkin bir soruya yanıt olarak, “Karşı taraf müzakerelerde ciddiyet gösterir ve gerçekten yapıcı bir müzakerenin gereklerini yerine getirirse, Avrupa tarafıyla olan temaslarımız görüşme aşamasından müzakere aşamasına geçecektir” dedi.
Ön şartlar içeren hiçbir müzakereyi kabul etmiyoruz Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü’nün ABD Başkanı’nın İran’a gönderdiği mektupta uranyum zenginleştirmeyi bırakması gerektiğini belirttiği ve “Ya müzakere ya askeri seçenek” ifadelerini kullandığı yönündeki iddialar hakkında, “Bu mektubun aslı hakkında daha önce açıklama yaptım” dedi. Sözcü, ABD yetkililerinin birbirleriyle çelişen ve zaman zaman tamamen farklı açıklamalar yapmalarının, ABD politikalarının tutarsızlığının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Bekayi, “Biz, daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi, tamamen gayrimeşru ve uluslararası hukuka aykırı ön koşullar içeren hiçbir müzakereyi kabul etmiyoruz. İran’ın nükleer programı tamamen barışçıl ve uluslararası düzenlemelere ve yasalara uygundur. Daha önce gündeme getirilen ve İran tarafından reddedilen taleplerin tekrar öne sürülmesi, başarısız olmuş bir yöntemi yeniden denemek anlamına gelir”diye kaydetti.
Pekin’deki Üçlü Zirve, yapıcı bir sürecin temelini attı Bekayi, Çin’de düzenlenen üçlü zirvenin amacı ve çeşitli medya organlarında farklı yorumlara neden olması hakkında gelen bir soruya şu yanıtı verdi: “Rusya ve Çin ile ikili ve uluslararası konularda sürekli istişarelerde bulunuyoruz. Bu zirve, İran’ın girişimiyle ilk kez düzenlendi ve Çin’in ev sahipliğinden ve Rusya’nın katılımından dolayı minnettarız.”
Sözcü, zirvenin sonunda yayımlanan ortak bildiri ile üç ülkenin tutumlarının kamuoyuna duyurulduğunu belirterek, “Bu zirvede, uluslararası hukuk ilkelerine saygıyı teşvik etmek ve çok taraflılığı desteklemek amacıyla üç ülke arasında yapıcı ve faydalı bir sürecin temelleri atıldı. Bu süreç devam edecektir” dedi.
yorumunuz