Son yıllarda Ortadoğu'da tekrar eden bir model gözlemleniyor: müzakere, suikast ve saldırı örtüsü haline geliyor. İsrail, diplomatik teklifleri iz sürmek ve darbe indirmek için kullanıyor. Bu süreçte Şabak ve Mossad başrolü oynuyor. Trump da bu stratejiyi destekliyor.
Müzakerenin suikast aracına dönüşmesinin beş operasyonel modeli:
1. ABD temsilcisi Hookstein’in Beyrut’a saldırmama sözü vermesi, ardından 30 Temmuz 2024’te Hizbullah’ın üst düzey komutanı Fuad Şükür’ün güney Beyrut’ta öldürülmesi. İsrail, Şükür’ü Majdal Şems’e saldırının sorumlusu ilan etti.
2. Hizbullah’a 21 günlük ateşkes önerisi. Seyyid Hasan Nasrallah kabul etti, ancak hemen sonra 27 Eylül 2024’te Beyrut’ta hava saldırısıyla suikast gerçekleşti. Lübnan Dışişleri Bakanı, Nasrallah’ın birkaç gün önce ateşkese razı olduğunu açıkladı. İsrail, müzakereleri hedef tespiti için kullandı.
3. Amerikalı esirlerinin serbest bırakılması süreci, Hamas’ın askeri lideri Muhammed Sinvar’ın suikastı için istihbarat toplamada kullanıldı.
4. İran ve ABD arasında nükleer programla ilgili müzakereler devam ederken, Haziran 2025’te İsrail İran’daki nükleer tesislere saldırı ve suikast operasyonları başlattı. ABD de ardından İran’a saldırdı.
5. Trump’ın Hamas’a ateşkes teklifi üzerine Doha’da Hamas siyasi büro üyeleri toplandı. İsrail hava saldırısı düzenledi; hedef Hamas’ın üst düzey isimlerinden Halil el-Hayye idi. Trump iki gün önce “son uyarı” diyerek saldırının sinyalini verdi.
Analiz:
İsrail, müzakereleri stratejik bir tuzak olarak görüyor; karşı tarafın dikkatini dağıtıyor. Trump, bu stratejide merkezi rol oynuyor, sert açıklamalarla baskıyı artırıyor ve Netanyahu ile koordineli hareket ediyor. Trump arabulucu rolü yaparken aslında saldırı için zemin hazırlıyor.
Sonuç olarak, müzakere kod adı olarak “suikast”a dönüşmüş durumda. İsrail, diplomasiyle darbe yapıyor ve bu model beş kez tekrarlandı. Bu aldatıcı strateji diplomatik sürece olan güveni yok ediyor.
yorumunuz